Kütahyalılar porselene 'ateşte açan çiçek' diyor. Porseleni, Harika Güral yönetiyor.
***
Ateşte açan çiçek
Kütahya'da porselene "Ateşte açan çiçek" diyorlar. Güral Porselen tek alanda Avrupa'nın en büyük fabrikası. Yönetiminde 27 yaşındaki genç Harika Güral var.
Köşemde, İstanbul'daki yeni restoranların tabaklarının ithal olduğunu ve Türk üreticilerin 'fantezi ürün' denilen asimetrik tabakları üretmediklerini yazmıştım. Yazının akabinde bir konferasta Harika Güral ile yan yana düştük. Yarasına basmışım gibi öyle bilgiler verdi ki, randevulaşıp bir röportaj yaptık. Türkiye genelinde 4 bin satış noktası olan Güral Porselen 16 yıllık bir şirket. Güral Porselen'in sahibi İsmet Güral'ın ve avukat bir annenin kızı olan Harika Güral, Güral Porselen Yönetim Kurulu üyesi. Genç Güral, erkek egemen bir sektörde hızla yükseldi. Onu ilk kez 2002 Dünya Kupası'nda Türkiye, yarı final karşılaşmasını kaybettiğinde 'ağlayan kız' olarak gazete manşetlerinde gördük. Yanaklarındaki ay ve yıldızla, acıyla buruşmuş yüzü akıllara kazınmıştı. Güral, bununla ilgili olumlu ve olumsuz tepkiler almış.
* İş yaşamında kadın olmanın zorlukları var mı? Türkiye'nin eğitimli insan nüfusu yüksek. Ama kadınlar ikiye ayrılıyor. Okuyup anne olanlar ve okuyup çalışanlar. Birçok arkadaşım var, üniversite bitirdiler, hiç çalışmadılar ya da göstermelik çalıştılar, anne olup çocuğunun başında olmak istediler. Kadınlar belli alanlarda aktifler. PR, reklam ajanslarında çok kadın var. Ama üst yönetimde yok. Ya yukarı çıkamıyorlar ya da çıkmak istemiyorlar.
* Patronun kızı muamelesi görüyor musunuz? Dışarıdan hissediyorum. Finans masterı yaptım diye teknik detay sorup deneyenler çıkıyor. Ama şirket içinde böyle bir şey yok. 4 yaşında babam beni Elmadağ'da kömür ihalesine bile götürdü. Üniversite bitince işe aktif başladım. İş seninse, 9'dan 5'e gidemiyorsun. Ama 12'de gidip 12'de çıkabiliyorum.
* Babanız İsmet Güral'a çok düşkün gibisiniz. Babama aşığım. Babamla olayım diye her yere giderim. Küçüklüğümden beri iş ortamındayım.
MÜDÜRLERE BAĞLIYIM * İşinizi seviyor musunuz? Yoksa 'aile işi, mecburen yapacağım' diye mi bakıyorsunuz? Çok, çok, çok seviyorum. El attığım her alanı seviyorum. Şirkette müdürlerin üstünde değilim. Ben müdürlere bağlıyım.
* İhracatla mı daha çok ilgileniyorsunuz? Hayır. Yurtdışındaki fuarlara katılıyorum, dış satışlarla ilgileniyorum ama Türkiye'deki mağazalar ve finans benim ilgi alanım.
* Porselenin yanısıra iki tatil köyünüz de var. Yenileri eklenecek mi? Club Alibey, 1990'da Belek ve Manavgat'ta kuruldu. O zaman Antalya kıyı şeridi bomboştu. Şimdi Sorgun ve Tekirova'da toplam 2 bin yataklı 2 tatil köyü yapıyoruz. Ben şantiye satın alımlarını yaptım.
* Tatil köyünüzde Türk ismi kullanıyorsunuz. Yeniler de 'Alibey' mi olacak? Babamın öngörüsü yüksek. "Burası otelle ve yabancı isimle dolar" dedi. Türk ismi olsun istedi. Dedemin adı Ali. Yenilerinin isimleri farklı olacak. Bugünkü anlayış farklı.
* Fabrikanız hakkında bilgi verir misiniz? Vitrifiye fabrikası kapasitesini iki katına çıkardık. Türkiye'nin en büyük ikinci vitrifiye fabrikası. Güral Porselen, kapalı alan olarak tek çatı altında Avrupa'nın en büyük porselen fabrikası. Çeşitli şehirlerde tesisleriniz olabilir ama tek yerdeki alan ve üretim olarak en büyük bizimki. Büyük kapasitemiz var, bunu da satıyoruz. Atıl kapasite yok.
* Türk firmaları fantezi tabaklar üretmiyor, bu yüzden şık restoranlar ithal etmek zorunda kalıyormuş. Ne diyorsunuz? Bizde kare, yuvarlak, oval ve üçgen tabaklar var. Şu an asimetrikleri yaptık. A la carte restoranlar için değişik boyutlarda çalışmalar yapıyoruz. Yemek takımları, sosluklar var. Zaten yapmak zorundayız. Dünyayı takip ediyoruz. Ayrıca Avrupa'ya fason üretim yapıyoruz. Nasıl kare tabağım olmaz?
* Peki neden bu şikayet ortaya çıkıyor? Türk insanının kendi inisiyatifi. Türkler Türk markasına karşı çok acımasız. Kendi emeğine küçümser yaklaşıyor. Dünyanın büyük markalarına üretim yapıyoruz. Alessi markasının tasarımcıları geçen hafta Kütahya'daydı. İş etiğimize uyuyoruz. Standartlar var. Aksi takdirde AB ve ABD'e satamazsın. Testlerden geçmek zorundasın. Ürünlerin, senin ülkenden önce dışarıda test ediliyor zaten.
40 YTL ETİKET ŞOK ETTİ * Yabancı markalar ile Türk markası Güral arasındaki fiyat farkı ne kadar? Biz Avrupalı firmaya 1 YTL'ye veriyoruz. Altına yabancı marka yapıştırılıyor, tekrar Türkiye'ye geliyor, sonra Pabetland'da ben o tabağı 40 YTL fiyat etiketiyle görüyorum. Şok oldum. 1 adedi 40 YTL'ye satılıyor. 10 tane alsanız 400 YTL. Benim 480 YTL'e komple yemek takımım var. Ama bu mantığı anlamıyorlar. "Ah şekerim şu yabancı markadan tabak aldım" diye hava atıyorlar.
* İhracatınız kaç ülkeye? 52 ülkeye. Mesela Yunanistan'ın en iyi restoranı "Güral" kullanıyor. Yabancı markaya da "Güral" adıyla veriyoruz. İsrail, Almanya, İsviçre ve Lübnan'da...
* Işığı geçirecek kadar ince porselen ürettiniz. 'Aalles' şeffaf, çok ince, zarif bir porselen. Yemek tabağı yapamıyoruz. Türk insanına pahalı geliyor. O fiyata yabancı marka almayı tercih ediyor. Onun yerine çay ve kahve setleri var.
* Başka yenilikçi ürününüz var mı? Bone-China, içerisinde hayvan kemik tozu olan bir porselen türü. Biz hayvan kemiği koymadan üretiyoruz. Yeni bir teknoloji, patenti bizde. Bone Quality porselen diye kullanıyoruz. İnceliği ve zerafeti aynı ama kemik koymadan yapmak marifet.