YIL 1899..Yer: Moda.. Deniz öğrencisi Fuat Hüsnü Kayacan, arkadaşları Reşat Danyal ve Mehmet Ali ile birlikte bugün Kadıköy Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bulunduğu çayırda topla alıştırmalar yapıyor. Futbol, bu tarihten bir kaç yıl önce İngilizler tarafından icat edilmiş.. Ancak ateş kısa sürede Avrupa'nın her yerini olduğu gibi Osmanlı'yı da yavaş yavaş sarmaya başlamış.. 3 arkadaş bir yandan meşin yuvarlağa voleyi yapıştırırken, diğer yandan da ''Ah be keşke bizim de futbol oynayabileceğimiz bir takımımız olsa'' diyerek iç çekiyorlar.. Bu özlem bir süre sonra ''Black Stocking (Siyah Çoraplılar) ismiyle bir futbol takımının kurulmasına sebep oluyor.. Fakat kulüp kurma sevinci iş başındaki Padişahlık yönetiminin engellemesi ile yarıda kalıyor ve Black Stocking daha kurulma aşamasında dağıtılıyor.. Aradan 3 yıl geçiyor.. Aynı isimler bu kez yanlarına bir kaç genç daha alarak 1902 senesinde bu kez ''Kadıköy Futbol Kulübü'' adı altında bir kez daha bir araya geliyorlar.. Ancak bu kulübün akıbeti de diğerinden farklı olmuyor. İş başındaki Monarşi yönetimi sert hafiye baskınlarıyla bu girişimi engelliyor.. Aradan bir 5 yıl daha geçiyor.. Bu kez Ziya Bey (Songülen), Ayetullah ve Necip beyler 1907 yılının bir bahar gününde bir maç dönüşü evde çay içerken içlerinde hiç bitmeyen ideallerini gerçekleştirmeye karar veriyorlar.. Artık o tarihte monarşi rejimi gevşemiştir.. Bu da kulübü özgürce kurmanın yolunu açmıştır. Beklenen oluyor, Fenerbahçe Futbol Kulübü bir daha kapatılmamak üzere kuruluyor.. Ziya Bey kulübün ilk başkanı olarak tarihteki yerini alırken, Ayetullah Bey genel sekreter, Necip Bey de genel kaptan ve veznedar olarak görev alıyor. Kuruluş rengi ise Sarı-Beyaz.. Kurulduktan sonraki yıllar oldukça zor geçiyor. Çünkü o tarihte kaliteli futbolcu bulmak çok zor. Ancak İstanbul limanına demirleyen Türk bandıralı gemilerden ödünç gelen isimlerle maçlara çıkılabiliyor. 1909 yılında ise ''Futbol'' terimi çıkartılarak kulübün ismi Fenerbahçe Spor Kulübü olarak tescil ediliyor. Renkler ise Sarı-Beyaz'dan Sarı-Lacivert'e dönüştürülüyor.. 1909-1911 yılları Fenerbahçe için oldukça zor geçiyor. Kulüp bir ara dağılma noktasına geldiyse de Elkatipzade Mustafa Bey devreye girip işi kurtarıyor. Lokali dahi olmayan kulübün alt yapısını St.Joseph, Robert Kolej ve Kadıköy Numune Mektebi'nden topladığı gençlerle oluşturup, geleceğe yatırım yapıyor. Bu büyük atılım başarısız geçen iki yılın ardından Fenerbahçe'ye hiç yenilmeden ilk şampiyonluğu getiriyor.. Bu da taraftarlarını büyük sevince boğuyor..