Canlı yayının silgisi yok
Gazetecilerin TV'de yaptığı programlar hep ilgimi çeker. Çünkü kalem ne kadar keskinse, ekran o kadar pervasızdır. Yolda yürürken vitrine yansıyan görüntünüzü fark edip irkilmeniz, hızla kendinize çeki düzen vermeye girişmeniz gibi sinir bozucu bir tarafı vardır. Hele canlı yayında ekranın silgisi yoktur, ağzınızdan çıkanı silemezsiniz. O yüzden "Son Baskı"yı merakla izliyorum. Yılmaz Özdil'in Ergun Babahan'ın yazdıklarını, savunduklarını biliyoruz. Ancak ikisini ekranda karşılıklı izlemek ayrı bir zevk. Özdil'in ateşli çıkışları, Babahan'ın daha kontrollü durumu. Peki Özdil ya da Babahan'ın zihnimizdeki imajlarında bir değişiklik yarattı mı "Son Baskı"? İşin en vurucu yönü de bu. Zira benim gözümde inandırıcılıkları daha da arttı. Eğer bir fark yaratsaydı, tüm yazdıklarına rağmen ikisi için de eksi puan olurdu, inanın.