Bilgi kaynağı olan internet, bağımlılık yapıyor. Bir tür uyuşturucu gibi görülen internetin, kişilerde yalnızlık hissi yarattığı, depresyonu tetiklediği, sosyal ilişki ve çevre kaybına neden olduğu bildirildi.
İnternet kullanıcılarının sayısı her geçen gün artıyor. Bazıları için internet bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, tam bir bağımlılığa dönüşmüş durumda. Günlerini gecelerini bilgisayarın başında geçiren bir 'internet bağımlısı', yaşadığı ruh halini şu sözlerle açıklıyor: "Sanki içimde bir benlik oluştu, hayatım boyunca düşlediklerimi internette buldum; sanal gerçeklik ruhumu adeta esir aldı. Önümde açılan bu yeni dünyadan kopmam artık mümkün değil."
EKRAN KARŞISINA SABAHLAMAK Pek çok kişi, bu bağımlının ifade ettiği benzer gerekçelerle internetteki porno siteleri, on-line alışveriş siteleri, talih ve bilgisayar oyunları ya da çeşitli hobi sayfalarında saatlerini geçiriyor. Belki de gerçek dünyada karşılığını bulamadıkları birçok tutkuyu ve tutsaklığı sanal dünyada yaşıyor. Bağımlıların genellikle sabah 08.00'den akşam 23.00'e kadar ya da tam tersi gece geç saatlerden sabah erken saatlere kadar bilgisayar başından kalkamadıkları dikkat çekiyor. İnternet bağımlıları, dostlarıyla vakit geçirmekten, aile, iş hayatından ve yaşamdaki başka iletişim biçimlerinden giderek uzaklaşıyor. Üstelik kendileri de çoğunlukla bu kötü gidişin farkına varıyor. İnternet bağımlılığı konusunda yapılan bir anket çalışmasında, anket sorularını yanıtlayan internet kullanıcılarının yüzde 40'ı kendilerini bağımlı olarak gördüklerini belirtiyor. Ankete katılanların beşte biri ise, internetteki chat (sohbet) ortamlarını 'bir tür uyuşturucu' gibi görüyor. Orada kendilerinden farklı bir kişilik sergilemek bu 'bağımlılara' oldukça cazip geliyor.
NÖROKİMYASAL DEĞİŞİKLİKLER Yapılan psikiyatrik araştırmalar da, internet bağımlılarının beyinlerinde dogamin ya da enderfin gibi maddelerin düzenlerinin arttığını, kumar bağımlılarındakine benzer nörokimyasal değişikliklerin meydana geldiğini ortaya koyuyor. Bağımlılar, gerçek dünya ile pek ilgilenmiyor. Aile yaşamı anlamını yitiriyor. Sanal dünya her şeyden önemli ve vazgeçilmez bir yaşantıya dönüşüyor. Böylece gerçek dostlarından ve çevresinden kopan kişi, sanal dostlarıyla birlikte kendine bambaşka bir dünya kuruyor. Öte yandan, yapılan bir başka araştırma, sürekli internette kalan kullanıcıların yüksek düzeyde depresyon ve yalnızlık hissettiğini ortaya koyuyor. ABD'deki bir çalışmada da, haftada bir saatini internet ortamında geçirmenin depresyon oranında ortalama yüzde 1'lik artışa, yüzde 2.7'lik sosyal ilişki ve çevre kaybına, binde 4'lük yanlızlık hissi artışına neden olduğu tespit edildi.