Pek çok kadın farkında olmasa da cinsel işlev bozukluğu yaşıyor. Evliliği de olumsuz etkileniyor. Beş ana başlıkta toplanan bu bozuklukların tedavisi için bir mutlaka uzmana başvurmak gerekiyor..
Mutlu ve sağlıklı bir evliliğin temelinde cinsellik yatıyor. Eşlerden birinde yaşanacak cinsel işlev bozukluğu, mutluluğa gölge düşürüyor. Özellikle ülkemizde kadınlar cinsel işlev bozukluklarının çoğu zaman farkına bile varamıyor. Uzmanlar cinsel işlev bozukluklarını 5 ana başlık altında inceliyor. Bunlar; - Cinsel uyarılma bozuklukları - Azalmış cinsel istek bozuklukları - Kadın orgazmik bozuklukları - Cinsel ağın bozuklukları - Vajinismus
UYARILMA BOZUKLUĞU Evli kadınların yaklaşık yüzde 33'ünde görülüyor. Hamile kalma korkusu, evlilik problemleri, depresyon, anksiyete bozuklukları gibi psikolojik sorunlar kadınlarda cinsel uyarılma bozukluğu oluşumunda önemli bir rol oynuyor. Bazen problem cinsel organ bölgesindeki hastalıklar, tümörler, dış gebelik, şeker hastalığı ve menopoz gibi psikolojik olmayan nedenlerle de ortaya çıkabiliyor. Temel problem cinsel uyarılmaya karşın yeterli vajinal ıslaklık ve cinsel ilişkiye hazır olma tepkisinin olmayışı ya da cinsel ilişki tamamlanıncaya kadar sürdürülemeyişidir.
AZALMIŞ CİNSEL İSTEK En belirgin özelliği cinsel etkinlik için cinsel fantezilerin ve cinsel isteğin yetersizliği ya da hiç bulunamamasıdır. Bu durum bazen eşle ilgili olabiliyor. Kişi eşine karşı isteksizlik duyabilir. Ancak başkalarına karşı olağan cinsel istekleri vardır. Bu tip kişiler genellikle cinsel ilişkiyi başlatmazlar, eş ya da arkadaşının isteğiyle isteksizce ilişkiye girerler. Cinsel ilişki sıklıkları azdır. Cinsel isteği azalmış kişilerde cinsel uyarılma veya orgazm konusunda da bazı sorunlar bulunabilir. Cinsel istek azalması tek başına bir sorun olabileceği gibi, bazen uyarılma veya orgazm alanındaki bozukluklara bağlı olarak da oluşabilir. Birçok evli çiftte bu nedenlerle evlilik sorunları ve boşanmalar gündeme gelmektedir.
ORGAZMİK BOZULUK Normal bir cinsel uyarılmanın ardından orgazm olmada gecikme ya da orgazm olamama durumudur. Orgazmda kadını yaşı, cinsel deneyimi, cinsel uyarının niteliği önemli rol oynar. Orgazma ulaşmak için gerekli cinsel uyarılma süresi kadınlarda erkeklere göre genelde daha uzundur. Bu nedenle toplumumuzda erkekler tarafından kısa tutlan cinsel birleşme süreleri nedeniyle kadınların ancak yüzde 20-30'u cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşabilmektedir. Orgazma ulaşma yetisinin tümden yokluğu daha nadir rastlanan bir olgudur. Kadınlarda orgazmik kapasite yaşla birlikte arttığı için orgazmik bozukluk genç kadınlarda daha yaygın olabilmektedir.
CİNSEL AĞRI BOZUKLUĞU Cinsel ilişki ile bağlantılı olarak bir ağrı duygusunun ortaya çıkmasıdır. Ağrı sıklıkla cinsel birleşme sırasında ortaya çıkmakla beraber cinsel birleşmeden önce ya da sonrada oluşabilir. Kişiden kişiye değişen bu ağrı hissi vajinanın ıslanmasındaki yetersizliğe bağlı değildir. Ruhsal olarak bakıldığında cinsel bölgedeki ağrının vücudun diğer bölgelerindeki ağrı ile birlikte görüldüğü "somatizasyon bozukluğu" düşünülmelidir. Bazı kişilerde ise ağrı zemindeki depresyon tablosunun bir uzantısıdır.
VAJİNUSMUS Temel sorun vajinanın üçte birini çevreleyen kaslarda yineleyici ya da sürekli biçimde istemsiz kasılmalardır. Bu kasılmaya tüm bedenin kasılması, bacakların kapanması, korku, kaçınma tepkisi, cinsel ilişkiye girilemeyeceği inancı da eşlik etmektedir. Penisin vajinaya girmesi söz konusu olduğunda ortaya çıkan kasılma cinsel birleşmeyi imkansız hale getirir. Bu kişilerde vajinaya penisin girmesi ya da bunun beklentisi söz konusu olmadıkça cinsellikten zevk alınır, orgazma ulaşmakta güçlük yaşanmayabilir. Ancak birleşme denenmeye kalkıldığında tüm cinsel istek bir anda söner. - Vajinismus batı toplumlarına göre ülkemizde sık rastlanan bir bozukluktur. - Ruhsal yönü çok boyutlu olan bu bozukluk, sistemli bir cinsel eğitimin verilmediği, kişinin kendi cinsel organlarının anatomisi ve onların işlevine ilişkin bilgi sahibi olmadığı kişilerde sık rastlanan bir durumdur. Kadınlık kimliği ve rolü konusundaki korku ve çatışmalar da vajinismusa yol açabilir. Sosyo-kültürel açıdan bakıldığında çocukluk çağından beri karşı cinse yaklaştırılamayan "eline erkek eli değmemiştir" diye övünülerek erkek ailesine sunulan kız gerdek gecesi aynı odada karşı cinsle başbaşa kalmakta, yaşamında ilk kez çıplak erkek görmekte, bu durumda kendisinden cinsel ilişkide aktif olması istenmektedir.