Konya, sayısız tarih, kültür ve doğal güzelliklerin yanı sıra dünyaca ünlü düşünce adamı Mevlana'nın "Kim olursan ol, gel" çağrısına cevap veren binlerce insanın da uğrak yeri....
İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden olan ve tarih akışı içerisinde birçok medeniyetin izlerini bağrında taşıyan Konya, adeta bir müze şehir hüviyetinde. İnanç turizminin önemli merkezlerinden olan bu eski Selçuklu başkenti, bölgesindeki doğal güzellikleri ve tarihi mekanlarıyla her yıl ziyaretçi sayısını artırıyor. Konya, Selçuklular'a iki asırdan fazla başkentlik yapması sebebiyle, Türk mimarisinin gözde eserleri sayılan abidelerle süslenmiş. Selçuklu'dan kalma han, kervansaray, cami, medrese ve kümbetlerle yaşayan bir tarihin sahibi olan kent, Selçuklu Devri'nde Konya, Bursa, Edirne ve İstanbul'dan önce 'En muhteşem Türk şehri' mertebesine yükselmiş. Bu dönemin sanatsal, politik ve dinsel gelişmesi esnasında Mevlana Celaleddin Rumi, batıda da çok tanınan dinsel öğretisini oluşturmuş.
2007 Mevlana Yılı ilan edildi Mevlana'nın çarpıcı yeşil bezemeli türbesi Konya'nın en ünlü binasıdır. Bugün müze olarak kullanılmakta olan Mevlana Dergahı'nın yeri, Selçuklu Sarayı'nın gül bahçesi iken bahçe, Sultan Aleaddin Keykubat tarafından Mevlana'nın babası Sultanü'l Ulema Bahaeddin Veled'e hediye edilmiş. Türbeye bitişik olan eski derviş dergahı bugün Mevlana'nın eserlerinin el yazmalarının ve tarikatın çeşitli devrelerine ait eserlerin sergilendiği bir müze konumunda. Bu yıl Mevlana'nın 733. Vuslat Yıldönümü etkinlikleri yapılıyor. Biletleri haftalar öncesinden satılan "Vuslat Törenleri" için dünyanın her yerinden Mevlana tutkunları Aralık ayı boyunca Konya'ya akın ediyor. Ayrıca UNESCO tarafından 2007 yılının Mevlana Yılı ilan edilmesi nedeni ile Konya, 2007 yılı sonuna kadar birçok programa ev sahipliği yapacak. Antik kalenin inşa edildiği tepecik üzerindeki Alaeddin Cami, 1220 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat döneminde yapılmış. Caminin bir yanında, Selçuklu Sarayı'nın çok küçük bir parçası günümüze ulaşabilmiş. Bugün bir müze olan Karatay Medresesi'nde Selçuk seramikleri sergilenmekte. Alaeddin Tepesi'nin batısında ise 2. İzzettin Keykavus döneminde yaptırılan ve dönemin en güzel taş işçiliği örnekleri arasında yer alan İnce Minare yer alır. Diğer Selçuklu eserleri arasında Sırçalı Medrese ve Sahip Ata Külliyesi yer alıyor. Konya Arkeoloji Müzesi apayrı bir ilgi kaynağı. Konya, Selçuklular'dan sonra Karamanoğulları ve Osmanlı dönemlerini yaşamış. Konya'da Osmanlı dönemine ait eserlerin en tanınmışı ise Selimiye ve Aziziye Camileri. Şadırvanlı iki minaresiyle dikkat çeken Aziziye Camii son dönem Osmanlı mimarisinin başarılı örneklerinden sayılıyor. Ören yerleri açısından da zengin olan Konya'da, 45 km. uzaklıkta olan Çatalhöyük insanlık tarihinde ilk defa tarımın yapıldığı, ateşin kullanıldığı, yerleşik hayata geçildiği merkez olarak tanınıyor. Kral Yolu üzerinde bulunan Kilistra'da yumuşak kayalıklara oyulmuş kiliseler, sarnıçlar, evler ve sığınaklar, Kapadokya'yı andırıyor. Sille Aya-Elana Kilisesi, Sille şehir merkezine 8 km. mesafede bir yerleşim yeri. Kilisenin vaaz kürsüsü ve duvarlardaki renkli figürler birer sanat şaheseri.