atv'de Tuba Atav'ın programına katılan Bülent Arınç, şok sözler söyledi.
* Genelkurmay'a: Genelkurmay Başkanı'nın görevi Cumhurbaşkanı seçmek değil. Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek. * Sezer'e: Halkı tanımanın yolu siyasetten geçer. Sezer gibiler mutlaka siyasete girmelidir. Siyaset insanı eğitir, öğretir. * Türban: Şu anda öyle bir gerçek var ki, eşinin başının örtülü olması bir cumhurbaşkanı adayı için sorun teşkil etmeyecek. Bu tartışma bitmiştir.
***
'Asker karışamaz'
Arınç: Genelkurmay Cumhurbaşkanı seçimine müdahale edemez. Tank-jet dönemi geride kaldı.
Meclis Başkanı Bülent Arınç, atv'de Tûba Atav'ın konuğu oldu ve çarpıcı saptamalarda bulundu:
* "Cumhurbaşkanı'nı bu Meclis seçmesin" şeklinde talepler var... Sayın Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 2002 seçimlerinden 6 ay sonra dolsaydı, biz o seçimi yapmayacak mıydık? Seçime 15 gün kala, gerekirse bu Meclis savaş kararı alamaz mı? O zaman 'Çok eskidi bu Meclis' mi diyecektik. Seçim siyasi etiğe uygundur. Bunun dışında hiçbir şey söylenemez. Benim görevim de Meclis'e müdahaleleri önleyip, seçimi sağlıklı yaptırmak.
* Müdahale derken... Şunu söylüyorum: Bu meclis, cumhurbaşkanını seçmesin. Bunu siyasetçiler söylerse, cevabı alınır. Başka kurumlar da söylemeye kalkarsa, 'Hayır bu meclis görevinin başındadır' deriz. Bir grup emekli subay Genelkurmay Başkanlığı'na mektup yazarak 'Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahil olun' diyor. Bu sözlere çok asabım bozuldu. Ne hakla yapıyorsunuz böyle bir şeyi? Genelkurmay Başkanlığı, cumhurbaşkanı seçiminde bir taraf mıdır? Genelkurmay Başkanlığı'nın görevi, cumhurbaşkanlığına müdahale etmek midir? Genelkurmay Başkanlığı'nın görevi, 3-5 kişi istedi diye, bu mektubun gereğini yerine getirmek midir? Türkiye 20 yıl önce olduğu gibi yukarıdan jetlerin uçacağı, bir taraftan da tankların yürüyeceği günleri geride bıraktı. Hele bu konuda kimse yetkimize müdahale edemez. Cumhurbaşkanını seçmek yasamanın işidir. Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek ve kimse müdahale edemez.
* İrtica tehlikesinden söz ediliyor... Bu çıkışları yapanlar kavram karmaşası yaşıyor. Birileri çıkıp 'İrtica tehlikesi var' derse ben de sorarım. Neye göre var. Genelkurmay bunu söylerken neye göre söylüyor. Kavramlar kullanıldığı yere göre değişir. Türkiye'de büyük bir irtica tehlikesi yok. Özelde dindarlık, genelde laik yaşamın dışına çıkmak olmuyor.
* "Örtülü first lady olmaz" deniliyor... Bugüne kadar cumhurbaşkanı eşinin başının örtülü olması konusunda bazı itirazlar oldu. Artık bu itirazları sahiplenen birkaç marjinal grup dışında kimse kalmadı. Şu anda öyle bir gerçek var ki, başının örtülü olması bir sorun teşkil etmeyecek. İkincisi şöyle bir gerçek daha ortaya çıktı, eşinin örtüsünden dolayı birinin cumhurbaşkanı olamayacağını söyleyenler demokrat değildirler. Farklı yaşam tarzlarını yok sayanlar yanlış düşünüyor. Bu tartışma bitti.
* "Habersiz" AB açılımı tartışılıyor... Benim de haberim yok. Olmalı mıydı? Anayasa'ya ve sürece bakmak lazım. AB ve Kıbrıs'ta başarılı bir diplomasi yürütülüyor. Gerçekleştirilen son atakla Rumlar köşeye sıkıştı.