Cam tavan sendromu
Bilim adamları pirelerin farklı yükseklikte zıplayabildiklerini görürler. Birkaçını toplayıp 30 cm yüksekliğindeki bir cam fanusun içine koyarlar. Metal zemin ısıtılır. Sıcaktan rahatsız olan pireler zıplayarak kaçmaya çalışırlar ama başlarını tavandaki cama çarparak düşerler. Zemin de sıcak olduğu için tekrar zıplarlar, tekrar başlarını cama vururlar. Pireler camın ne olduğunu bilmediklerinden, kendilerini neyin engellediğini anlamakta zorluk çekerler. Defalarca kafalarını cama vuran pireler sonunda o zeminde 30 santimden fazla zıpla(ya)mamayı öğrenirler. Artık hepsinin 30 cm zıpladığı görülünce deneyin ikinci aşamasına geçilir ve tavandaki cam kaldırılır. Zemin tekrar ısıtılır. Tüm pireler eşit yükseklikte, 30 cm zıplarlar! Üzerlerinde cam engeli yoktur, daha yükseğe zıplama imkanları vardır ama buna hiç cesaret edemezler. Kafalarını cama vura vura öğrendikleri bu sınırlayıcı 'hayat dersi'ne sadık halde yaşarlar. Pirelerin isterlerse kaçma imkanları vardır ama kaçamazlar. Çünkü engel artık zihinlerindedir. Onları sınırlayan dış engel (cam) kalkmıştır ama kafalarındaki iç engel (burada 30 cm'den fazla zıplanamaz inancı) varlığını sürdürmektedir.Bu deney canlıların neyi başaramayacaklarını nasıl öğrendiklerini göstermektedir. Bu pirelerin yaşadıklarına 'cam tavan sendromu' denir. Bir insanın yine inandığı en üst nokta, onun cam tavanıdır.. Cam tavanınız hayallerinizin tavan yüksekliğini gösterir. İnsan inandığına denktir. Yapabileceği, düşündüğü kadardır... Buraya kadar ki deneysel felsefi akışı yadırgamayın lütfen... Euroleague'de mücadele veren koçlar Örs ve Mahmuti'nin yaklaşan üst düzey maçlar öncesi yukardaki satırları okuyup, kendi şablonları dışına çıkıp farklılıklarını aramaları gerektiğinin ayırdına varmalarını istedim. Kendi yarattıkları sistemlerin kurbanı, mahkumu oldular fazlaca ve rakiplerde ezber yaptılar onların tüm basketbol tarzlarını. Kazanmasına kazanıyorlar ite kaka ama hayat böyle biteviye geçmez gibime geliyor. Onların Fenerbahçe ÜLKER ve Efes Pilsen için daha iyisini yapabileceklerine inanmasam ortak sendromlarını yazmazdım. Şunu iyi bilinki sevgili dostlar... 20 yıllık tecrübe, 1yıllık tecrübenin 20 defa tekrarı değildir!!!