39'luk çeyrek altın...
Hani bir tv dizisiyle jargona giren "oha filan oldum" lafı var. Olimpiakos'un ünlü koçunun ağzından Çarşamba akşamı 39-17 lik son çeyrek ardından benzeri kelimeler döküldü. "Böyle birşey hayatta bir kere olur o da bizim başımıza geldi. 12 üçlük atışın 11'ini soktular... Yok böyle birşey." Bu hiç ihtimal verilmeyen galibiyeti önceden bildiğim ve karizmayı çizdirmekten korkmadan yazdığım için o kadar sevindirik oldum ki tadına varmak istiyorum. Basketbol eleştirmeni için bundan keyifli birşey olamaz... Maçtan önceki yazımda, "Efes toparlanıyor ve bu yıl Atina'da yapılacak finali oynamayı hedefleyen, geçen yıl Maccabi'yi başarıya taşıyan ünlü koç Gershon'un yönetiminde sert basketbolu...% 56 2'lik atış,%38 3'lük atış,169 toplam rebound ile oynanan 4 maç sonrası 24 takımın en iyisi konumundaki Olimpiakos gene de yenilmeyecek takım değil... Efes bana göre yarın akşam sezonun patlamasını gerçekleştirecek. Efes'i izlemeye gitmezseniz çok şey kaçırırsınız..." demiştim... Kimse kusura bakmasın fena halde gerindim.... Nerden mi bildim...? Bu saçları nerde döktüm sanıyorsunuz? Günlerdir maç başı, yuvarlıyalım, ortalama 70 sayı atıp 70 sayı yiyen "Efes Pilsen 80 sayının üzerine çıktığı anda önünde kolay durulmaz" diyen kim? "İsabetli ve etkili hücum herşey demek değil ama çok şey demektir" diyen ve bu çıplak gerçeği basketbol maçı eleştirirken -yürekli savunma, savaşanlar- edebiyatı yaparak, atamaz ama tutar hilkat garibesi oyunculara, prim verip skorer yıldızları içine sindiremeyenlere bir türlü anlatamayan kim? Bu vesileyle hepsinin gözlerinden öperim.