TEKOFAKS'ın patronu Bermek, Futbol Federasyonu'na talip...
***
Bermek futbola aday
İlk faksı o getirdi. Şimdi Japonlara yağ ve peynir satacak... Ayhan Bermek eğer seçim olursa Futbol Federasyonu için bir kez daha aday....
Ayhan Bermek, 1981'de CEBIT Fuarı için Almanya'ya gitti. Fuarda gördüğü faks makinesi hem onun hem Türkiye'nin hayatını değiştirdi. 25 yıllık Tekofaks Panasonic Şirketi'nin temeli o gün atıldı. Faksı Türkiye'ye getirerek bir ilke imza atan Ayhan Bermek, Japon teknoloji devi Matsushita ile ortaklığını sürdürüyor. Bermek, şirketinin 25'inci yılını kutlarken, Türkiye'deki işleri kızı Hande Bermek Başoğlu'ya devretti. Gözünü, yeni işler için Japonya'ya dikti. 63 yaşındaki Ayhan Bey'in Japonya'daki yeni girişimleri bir bir hayata geçiyor. Aynı zamanda Tübisad Danışma Kurulu Üyesi olan Bermek, geçen seçimde ulaşamadığı Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'na yeniden aday olmayı düşünüyor.
* Şirketinizin 25'inci yılını kutlamak nasıl bir duygu? Beraber yürüdüğüm arkadaşlarımla ve tek evladım kızımla Tekofaks'ın 25'inci yılında, bugüne kadar geldiği noktanın daha ileriye gitmesini, yani kurumsal yapının oturmasını, yaşarken görmek istiyorum.
* İşleri kızınıza devrettiniz. Nasıl gidiyor? İcra Kurulu Başkanlığı'nı kızım Hande'ye devrettim. Direksiyonda o var ama ben de arabadayım. Arabanın hızını anlatıyorum. Araba seyrederken hiç tedirgin olmadım. Değişimin önemini biliyorum. Gençlerin değişime daha çabuk ayak uydurduğunu görüyorum. Çünkü değişim gençlerin hayat tarzı. İşlerde gençlerin kilit noktalarda olması, değişimi firmalara daha kolay hazmettiriyor.
JAPONYA'DA 3 YENİ İŞE GİRECEK
* Japonya'da neler yapıyorsunuz? Çok sevdiğim bir ülke. İnsanlarını, örflerini, temizliğini seviyorum. İş yapmayı kolay buluyorum. Orada 3 şey yapacağım: 3 80 milyar dolar gıda ithalatı yapan bu ülkeye bir şeyler satmamız gerektiğine inanıyorum. Yeni yılda Tokyo'ya spesiyal alanlar üzerine gıda vereceğiz. Zeytinyağı, sıvı yağ, et, meyve suları, peynir ürünlerinde antrenmanlara başlayan bir firmamız var. 3 Gençlere yazılımın önemini vurgulamak için kurduğum TeknoPia adlı firmayla yazılım işine girdik. Okul ve otellerin yazılım işlerini alarak ilk faaliyetlerimize başladık. Matbaa ve sanayi devrimini kaçıran ülkemin, bilişim çağını kaçırma lüksü yok. Türk firmaları da yazılım işini iyi yapıyor. 3 Yeni yılın ilk çeyreğinde Tokyo'da alışveriş sitemizi devreye sokuyoruz. Özelliği, 10 dilde birden hizmet veriyor olması. Japonya'dakilerin hepsi Japonca. Böylece Türkiye ve Rusya'ya da uzanacağız.
* Japonya'da bu kadar iş yapacaksınız. Japonca öğrenecek misiniz? 3 ayımı ayırıp Japonca konuşmayı bitireceğim. Ama ekip çalışmasını oturtunca, iletişim çağının en büyük nimeti sayesinde, illa orada olmam gerekmeyecek. İnternetten takip edebilirsin. Bilişim bu imkanı sağlıyor.
* 2006 yılını nasıl kapatacaksınız? 2006 yılında ciro hedefimizi gerçekleştireceğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Panasonic olarak kurumsal ürünlere ek, Viera serisi plazma ve LCD düz ekranlar, Lumix digital fotoğraf makineleri ve e-cam dijital video kamera ürün gruplarında yatırımlarımız devam edecek.
LCD PAZARI İKİ KATINA ÇIKACAK
* 2007 için rakamsal hedefiniz nedir? Stratejik ürün grupları içinde plazma ve LCD pazarının 2 katına çıkacağını, dijital fotoğraf makinesi pazarının da yüzde 35 büyüyeceğini öngörüyoruz. Tekofaks'ın bu pazarda Viera ve Lumix markalarıyla yine oyun kurucu olacağını ve 2007'yi yüzde 40 ciro büyümesi ile kapatacağını planlıyoruz.
* Ses-görüntü pazarının büyüklüğü ne? Ses ve görüntü ürünlerinde 170 milyar dolara ulaştığı söylenen global pazarın Türkiye'de de büyüklüğünün 2.5 milyar dolar seviyesini bulduğunu düşünüyoruz. Pazarın bu büyüklüğe ulaşmasında plazma ve LCD TV'ler, dijital fotoğraf makineleri ve DVD'li video kameralara olan talebin önemli etkisi olduğunu düşünüyoruz.
* Kayıtdışı cep telefonlarının sayısındaki artış için ne diyorsunuz? Sadece cep telefonu değil ki, plazmalar, ev telefonlarını da dahil edebilirsiniz. Üzücü bir durum. Her kayıtdışı, bu ülkenin çocuğunun okumasına, sağlığının korunmasına engel oluyor. Kaçağı önlemek lazım. İşadamı haksız rekabeti sevmez. Devletin görevi haksız rekabeti önlemek.
* Ünlü F1 pilotu Ralf Schumacher evinizde kalmış mıydı? 2 yıldır bizde kalıyor. Özel uçağıyla Sabiha Gökçen Havalimanı'na iniyor. Çiftliğimize geliyor. Antrenmanlara da arabayı kendisi kullanıp gidiyor. Pist ile buranın arası 4 kilometre. Burada kaldığında tavlasını geliştirdim, rahat bir insan aslında.
* İlk paranızı nasıl kazandınız? Çocukluğumdan beri çalışıp para kazandım. Üniversitedeyken profesyonel futbol oynayıp geçimimi sağladım.
* İlk büyük paranızı ne zaman kazandınız peki? 1984'te İran'a tekstil satarken ilk büyük paramı kazanmaya başladım.
* Hayalini kurup da yapamadığınız bir şey oldu mu? Hayır. Bir işadamının işle ilgili elde edebileceği şeyleri hayal etmesi önemli. Sukût-u hayal yok. İhtiras sahibi değilim. Allah, bana gençliğimde hayal edemeyeceğim şeyler verdi. Şükrediyorum. "Ben bunlara layık mıyım?" diye özeleştiri yaparım.
YÜZDE 51 KOALİSYON BEKLİYORUM
* Seçimlerle ilgili öngörünüz nedir? Uzlaşma kültürü çok önemli. Siyasetin gerilim uslûbuyla değil, uzlaşmayla yapılması gerekir. Topluma örnek olacak makam ve kişilerin buna riayet etmeleri gerekir. Cumhuriyet kurulduktan sonra çok zahmet çekildi.
* Ekonomideki gidişatı nasıl değerlendiriyorsunuz? Son yıllarda, kriz sonrası Türkiye bir yerlere geliyor. 1962 yılında üniversiteye girdiğimde ihracatı 2 milyar dolar olan Türkiye'nin bugün ihracatı 84 milyar dolar. İthalat da yüksek ama dış ticaret hacmimiz dünyayla entegre oldu. Ödeme sorunu kalktı. Üretimde büyüme devam ediyor. Bunu kişisel egolar, siyasi çekişmelerle gölgeleyemeyiz.
* Kriz bekliyor musunuz? Hayır.
* Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığı tartışılıyor. Sizin düşünceniz nedir? Olabilir, uzlaşarak. Olamaz, uzlaşarak.
* Politik cevap verdiniz. Siyasete girmeyi düşündünüz mü? Hayır. Çünkü katkım olamaz.
* Genel seçimlerde koalisyon beklentiniz var mı? Yüzde 51 koalisyon çıkabilir. Seçime kadarki performans her şeyi değiştirebilir. Bütün partilerin barajı aşma ihtimali var, ANAVATAN ve DSP hariç.
