Çocuklarda depresyon
Çocukluk döneminde yaşanan depresyon, erişkinlerdeki kadar önemli bir durumdur. Çocukların duygularını dile getirmeleri güçtür. Bu nedenle durumun fark edilmesi dikkatli olmayı gerektirir. Ölüm, anne-babadan ayrılık, kronik hastalık, taşınma, okul veya sınıf değişikliği nedeniyle ortaya çıkan üzüntülü ruh hali birkaç haftadan fazla sürüyorsa, depresyon açısından değerlendirilebilir. Ayrıca fiziksel bir neden veya dış etken olmaksızın çocukta ortaya çıkan davranış değişiklikleri de bu açıdan dikkatle takip edilmelidir. Unutmayın ki; çocuktan çocuğa depresyon belirtileri değişebilir. Çocuklarda yaşa göre de depresyon belirtileri farklılık gösterir. Genel olarak devamlılık gösteren üzüntü, değersizlik hissi (ben aptalım, kimse beni sevmiyor), sevdiği ve ilgilendiği aktivitelere karşı ilgisizlik, iştah ve uyku değişikliği görülür. Yaş küçüldükçe teşhis koymak zorlaşmaktadır. 3-5 yaş arasında belirtiler; üzüntülü ruh hali, dalgın bakışlar, sinirli, kızgın, korku dolu, kavgacı veya utangaç tutum görülebilir. Daha büyük çocuklarda; açıklanamayan baş ağrısı, karın ağrısı, kramplar, bulantı, yatak ıslatma, astım, yorgunluk, kabus görme, diğer çocuklara saldırgan davranma, aniden yalan söylemeye başlama, hırsızlık yapma olabilir. Ölüm ve ölmekle ilgilenmeye başlayabilirler. Riskli davranışlarda bulunabilirler (kafalarını vurmak gibi). Bazıları uykulu gibi görülebilir; bazıları ise tam tersine hiperaktif tutum gösterebilir. Daha büyük çocuklar evden kaçmaya çalışabilir. Depresyon, okul başarısındaki düşüklüğün en başta gelen sebeplerinden biridir. Öğrenme güçlüğü, sınıfta kalma, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları, saldırgan tutum ve intihar girişimleri ile de yakından ilgilidir. Erken teşhis ve tedavi esastır. Tedavi hem çocuğun hem de ailenin terapisini içermelidir.