Yakın dövüş ustası Yıldırım Memişoğlu, rol gereği de olsa Türkan Şoray'a el kaldıramamış. Memişoğlu ile efsane olan Ali Desidero tiplemesinden, 'Hayatımın Kadınısın' filmindeki Necdet'e ve maço erkeklere kadar her şeyi konuştuk.
Yıldırım Memişoğlu dün vizyona giren "Hayatımın Kadınısın" adlı filmde Türkan Şoray'ın alkolik kocası tiplemesiyle eleştirmenlerden tam not aldı. GGA adlı güvenlik şirketinin sahibi olan Yıldırım Memişoğlu'nun kameralarla tanışması bundan tam 13 yıl önce çekilen reklam filmindeki Ali Desidero tiplemesiyle oldu. 13 yıl aradan sonra Ali Desidero olarak reklam filminin devamında da rol alan Yıldırım Memişoğlu, şimdi de Uğur Yücel ve Türkan Şoray ile kamera karşısına geçti.
* Ali Desidero 13 yıl sonra kaldığı yerden maceralarına devam ediyor. Bir reklam filminin bunca yıl aradan sonra ilk günkü ilgiyi görmesi sizin canlandırdığınız karakterin mi başarısı? Tamamen Ali Taran'ın başarısı. Karakterin de etkisi var tabii. Ali Desidero eski neslin yeni nesle anlattığı halkın içinden sempatik bir tip oldu. Maçoluğu çok sevildi mesela.
* Aradan geçen onca yıla rağmen maçoluk sevdamızda bir arpa boyu yol alamadık yani... Biz beğensek de beğenmesek de aslında maço erkek seviliyor. Çünkü maço: delikanlı, düzgün, ağır ve güvenilir bir fotoğraf. Kadınlar maçoluğu, kadına değer vermemek olarak tanımlıyor ya; aslında tam tersi. Maçoysan eğer, fazla değerden boğarsın kadını. Biri dokunsun istemezsin, biri baksın istemezsin. Ortada bir kavram karmaşası var. Filmde üç tane aşk var mesela. Herkesin aşkını, sevgisini gösterme biçimi farklı. Biri çiçekle sevgisini gösterir, öte ki "ne bu lan kısa etek!" der. Bu aşırı sahiplenmektendir, sevgisizlikten değil yani. Kadın canlısı da tuhaf zaten. Maçoluk yaparsın, bozulur, yumuşak davranırsın "biraz maço ol" der. Bu işin ortasını tutturmak çok zor.
* Ali Desidero nasıl bir anda Necdet oldu? Yani sinema filmi, hele de böyle bir ekiple? Onu Uğur Yücel'e sormak lazım. 93 yılından bugüne kadar sayısız film ve dizi teklifi aldım ama hiçbiri içime sinmedi. Uğur Yücel ile bir kere görüştüm ve hemen kabul ettim. Bir de işin içinde Türkan Şoray var. Türkiye'de orta yaş ve üzeri hangi erkeğe sorsan, mutlaka ama mutlaka Tükan Şoray hayranı ve aşığıdır. Filmde, Türkan Şoray'ın batmış, mahvolmuş bir organizatör olan kocasını oynuyorum. Uğur Yücel bu role uygun olduğumu düşünmüş. Bir de kötü adam yani pislik filan var işin içinde. Ben kendi işimde de zaman zaman kötü adam oluyorum. Sonuçta sertleşip, yeri geldiğinde fiziki güç uygulayabilecek bir adam durumundayım.
* Filmde şiddet sahneniz var mı? En iyi bildiğim, eğitimini aldığım, ders verdiğim iş, dövüş sanatları. Ama en çok o sahnede zorlandım biliyor musunuz? Çünkü elimi kaldırdığım kişi Türkan Şoray'dı. Son derece şahsına münhasır, naif, gerçek bir hanımefendi. Bunca yıla rağmen hala utangaç, pırıl pırıl, kırılgan, liseli genç kız saflığında. Türkan Şoray'a kıyamadım. Rolün gerektirdiği performansı gösterebilmem için kendisi bana maksimumda yardımcı oldu.
* Ali Desidero sizinle bütünleşmişti ya, Necdet karakteri de oturur mu öyle üzerinize? Ali Desidero'yu kendime çok yakın bulurdum ama bu adamın, yani Necdet'in benimle en ufak bir ortak noktası yok. Alkolik, kumarbaz, sevdiği kadına kötü davranan biri. Aslında karısını çok seviyor. Biraz derin bakılırsa adamın sevgisini görebilmek mümkün.
* Kendini oynamak kolaydır da farklı bir karakteri canlandırmak gerçekten oyunculuktan geçer, derler. Bu film için ders aldınız mı? İşin içinde Uğur Yücel varsa o zaten bir okul. Çok yardımcı oldu. Ben de silah, yakın koruma, sert defans hocasıyım. Bilginiz çok yüksek olabilir ama bunu aktarabilmek de önemli. Uğur Yücel herkesin bilgiyi alabileceği yeri yakalayıp ona göre anlatıyor. Film öncesi de çalıştık. Ekipte oyuncu olmayan bir tek ben varım. Işık görmediği biriyle Uğur Bey kumar oynamazdı herhalde. Ben de iyi bir performans çıkardığımı düşünüyorum. Tartışmasız duayenlerin içindeydim ama kimse bana 'bu kötü oynamış', diyemez. Yanlarında ezilip yok olmaktan çok korkmuştum ama öyle olmadı. Onların çizgisine yakışır bir performans sergilemeye çalıştım. Zaten Uğur Bey ve Türkan Hanım'ın heyecanın hissetmemen için dağ- taş olman lazım. Dağ-taş bile hisseder aslında.
* Güvenlik şirketiniz dolayısıyla yıllardır gece hayatının içindesiniz. Çoğu zaman da işin başında oluyor, türlü türlü insanla muhatap oluyorsunuz. Gece hayatındaki insanları idare etmek de bir çeşit oyunculuk değil mi? Ama hep diyorum bunu zaten, işimden dolayı hayat zaten benim için bir oyun. Sevgilisi ile kavga edeni sakinleştir, alkollü insanın bin türlüsünü idare et. Bu yetiler ister istemez gelişti bende.
* Necdet sevgilisini maçolukla gösteriyor ya, siz nasılsınız? Sizin de öyle bir sert duruşunuz var ki... Hayır, dışarıdan öyle görünüyor. Hırtlıklarım vardır belki ama onlar da yaşla ilgili. Geçiyor zamanla. Necdet'ten farkım, benim sevgimi gösterme şeklim asla şiddet değil. Hele bir kadına asla! İşim gereği şiddet uygulayan kadına bile ne parmağımı dokundurmuşumdur ne de ağzımı bozmuşumdur. Bu filme kadar hiçbir kadına el kaldırmadım. Ama biri benim ya da sevdiğimin canına kast etmeye kalkarsa gözümü kırpmam.
* Ya sevgiliniz size şiddet gösterirse yine tutabilir misiniz kendinizi? Takdir edersiniz ki bir kadının bir erkeği delirtmesi için şiddete gerek yok. Kadınların farklı yöntemleri var. Şaka bir yana, hiçbir durumda sevgilime el kaldırmam.