İstanbul'da 15 milyon laleye doğru
Haber Çumra'dan. Çumra Konya'nın ilçesi. Lale soğanı ile meşhur. Hem içeriye hem dışarıya bol bol lale soğanı satıyorlar. Bu yıl de soğanların ekimine başlamışlar. Soğanlar yeteri kadar büyüyünce, satılan şehre götürülüp orada dikilecek. İstanbul Belediyesi 2007 yılı için yine Çumra'ya soğan siparişi vermiş. Miktar geçen yılkinden (geçen sene 2 milyon lale her beraber!!! açmıştı) biraz fazla. Bu kez yalnızca İstanbul Belediyesi tarafından 7.5 milyon lale soğanı siparişi verilmiş. Anladığım kadarıyla bu, Kadir Topbaş'ın "Her İstanbullu'ya 1 lale" projesinin ikinci adımı. Önümüzdeki yıl 15 milyon lale olacak. Bu mesajı da kimse üstüne alınmayacak. Geçtiğimiz akşam İBB Meclisi'nde konuşan Başkan Kadir Topbaş, trafikle ilgili rezalet karşısında kendisini şöyle savunuyordu: "Paraya ihtiyacımız var. 20 milyar dolarımız olsa tüm İstanbul'un trafik sorununu 5 yılda çözeriz. Genel Sekreterim'e bu nedenle 'Her şeyi satın, para bulun' talimatı verdim." Bir yandan para bulmak için her şeyini satan, yaklaşan depreme önlem olarak yıkılacak binaların yerine bina yapmaya para bulamayan belediye, öte yandan 7.5 milyon lale siparişi veriyor. Bu laleler açınca, medyamızın anlı şanlı yazarları başlıyorlar yazmaya. "Hakkını verelim. laleler süper oldu. İstanbul çiçek açtı. Bizim evin oradaki kavşak nasıl da güzelleşti." İyi de ağabeylerim, şu trafikte gününün yarısını geçiren insanların durumu ne olacak bir fikriniz var mı? Bu çalışmalar bitmeden, önümüzdeki yıl 65 çalışma daha başlıyormuş İstanbul'da. Sözde 2009 yılında çile bitecekmiş. Seyrantepe, Tekstilkent, Sultançiftliği-Vezneciler tramvayı, Edirnekapı Tüneli genişletmesi ve daha bilumum çalışmaların her gün yanından geçiyorum. Hiçbir zaman hummalı bir çalışma görmüş değilim. Hani bu inşaatlar 24 saat harıl harıl çalışacaktı? Hani çalışıp çalışmadıkları kameralarla denetlenecekti? Hani belediye işini zamanında bitirmeyen müteahhidin sözleşmesini feshedecekti? Hepsi kuru sıkı laflar. Nasıl bir anlaşma yapıldıysa. Aldığı işi sanki inadına bitirmeyen müteahhitler, iş üstüne iş alıyorlar. Üstelik yapıp bitirdikleri işlerin hepsi hatalı. Trafik çok daha beter tıkanıyor. Merter E-5 genişletme çalışması, Altunizade Kavşağı, Şirinevler-Ataköy Kavşağı çözümlerine bir bakın. Çözülmek bir yana, trafik daha beter arapsaçına döndü. Bir kez daha söylüyorum. İstanbul, tarihinin en kötü yönetimiyle karşı karşıyadır. Belediye hizmetleriyle, deprem hazırlıklarıyla, şehircilik anlayışıyla, asayiş sorunlarıyla, bu kadar rezil bir İstanbul'u hayatım boyunca görmedim ben. Tüm bu rezilliklere rağmen bir sonraki seçimlerde gerçekten ne olacağını çok merak ediyorum. Bugün trafikte küfür üstüne küfür eden İstanbullular'ın nasıl bir tercih yapacağını kestirmek, her zamanki gibi çok güç. Çünkü bu tercihleri yapılan hizmetler, iş bilirlik gibi özellikler belirlemiyor. Dağıtılan erzaklar, kömürler daha etkili bizim belediye yöneticilerini seçmemizde. Israrla lale yerine konulan İstanbullular, bakalım kendilerini eksin diye bu sefer kimi seçecekler?