Liboş'u anladık rektör ne alemde!
Neye inanamıyoruz biliyor musunuz; "Kemalizm ilerlemeden çok gerilemeye tekabül eder" sözünü eğer muhafazakar veya İslamcı denilen kesimden biri söyleseydi, anında perişan edilirdi. Ne yobazlığı ve örümcek kafalılığı kalırdı, ne de hainliği! Ama bunu söyleyen Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Liberal Düşünce Topluluğu Derneği Yönetim Kurulu Başkanı sıfatını da taşıyan, yani İslamcı olmadığı anlaşılan biri olunca, beklenen tepki de çıkmıyor. Prof Dr. Atilla Yayla adındaki liberal, "bilim" denilen silahla, istediği yere istediği gibi ateş açarak (en azından) atış talimi yapıyor. Bu ülkenin uniter devletçi, Kuvay-i Milliyeci, Atatürkçü, milliyetçi, yurtsever ve halkçı insanları da susuyor.
Küreselcilerden biri Ne yani; Atatürk'e, hem de hiç hak etmediği bir hakareti yobazın teki yaparsa haddi bildirilecek ama, liberal geçinen küresel süreç aktörü bir densizlik yaparsa suspus kalınacak, öyle mi? Başkalarını bilemeyiz ama; bu ülkeye ve millete hakaretin en büyüklerinden birinin, bu devleti kurup insanlarını kardeşçe kucaklaştıran Mustafa Kemal Atatürk'e iftira atmak olduğuna inananlardanız. Onun için profesör unvanlı bu liberalin hezeyanlarını şiddetle kınıyoruz. O sözleri AKP'nin İzmir İl Teşkilatı'nın düzenlediği bir toplantıda sarf etmesini de anlamlı buluyoruz! Ama, çok önemli bir şey daha var! Atilla Yayla'nın kadrosunun bulunduğu, yani maaşını aldığı; üstelik de, utanıp-sıkılmadan gericilikle suçladığı sistemin kurucusunun "sıfatı" ile kurulan Gazi Üniversitesi'nin rektörünün kulakları da çınlasın!
Gazi Rektörü nerede? Daha geçen hafta, Gazi Üniversitesi'nde bazı öğrencilerin birbirlerine "Reis" diye hitap ettiklerini açıklayıp, bir rektörün gündeminde olmayacak dedikodulardan bahsedip kamuoyunu bilgilendiriyordu. Üniversitesindeki profesörü, okulun adını taşıyan o eşsiz insana bühtan ederken ise susuyor. En azından tepkisini koymuyor, (koymuşsa) kimsenin haberi olmuyor! Sanki sadece "Reis" unvanlı öğrencilerle meşgul olmak ve Mustafa Kemal'in önderliğinde kurulup gelişen Türkiye sürecini eleştirenleri görmemek görevi olmuş! Bu işler, ne zamana kadar böyle gidecek bakalım! Cumhuriyet'e, değerlerimize ve alınterinden oluşan emeklerimizden müteşşekkir kazanımlarımıza rağmen, bazıları hâlâ destursuzca konuşacak mı? Konuşması gerekenler de, dedikodu mu yapacak?