Uyutulan miras
Bülent Ecevit'in anne tarafından büyük dedesi Suudi Arabistan'da kutsal toprakları korumakla görevlendirilen Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'ydı. Aynı zamanda 17 yıl Şeyhülislam olarak görev yapan, 5 vakıf ve 2 medrese kuran Hacı Emin Paşa'dan Ecevit'e büyük miktarda arazi ve kütüphaneler miras kalmıştı. Arazi, Hicaz'da ihrama girilen yerden Kabe'ye dek uzanan ve "Peygamber toprakları" olarak anılan kutsal bölgedeydi. Maddi değerinin yanı sıra manevi değeri de büyüktü.
***
Ecevit, 2005 yılında, müthiş mirası haber alınca Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e çıktı. Arazi ve kütüphanelerden kendi payına düşen kısmı, Türk devletine ve Türk hacılarına bağışlamak istediğini bildirdi. İzlenmesi gereken yol konusunda "Hukukçu Cumhurbaşkanı"ndan yardım bekliyordu.
***
Sezer, konuyu Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'na iletti ve gerekenin yapılmasını istedi. Daha sonra Bardakoğlu başkanlığında bir heyet Ecevit'i evinde ziyaret ederek izlenecek yol hakkında bilgi verdi. Mirasa konu olan arazinin devralınması ve Türk hacılarının kullanımına açılması konularını Diyanet takip edecekti. Ecevit "Bu mirasın Türkiye'ye, Türk hacılara yararlı olması beni mutlu eder" diyordu.
***
Peki Ecevit'in mutlu olmasını sağlayacak adımlar atıldı mı? Hayır. Bir ailenin nesiller boyu sürdürdüğü hukuk mücadelesi sonucunda elde edilen arazinin Suudi makamlarından devralınması konusunda 1 yılı aşkın süredir hiçbir şey yapılmadı. Diyanet İşleri Başkanlığı sadece konuyu Dışişleri Bakanlığı'na bildirmekle yetindi. ...Ve tabi konu uyutuldu. Hiçbir açıklama yok. Çünkü bir davada gelişme olabilmesi için, istek ve irade bulunması gerekiyor.
***
Ecevit, hayatı boyunca mal mülk sevdasına kapılmadığı için "halkının sevgilisi" olarak uğurlandı. Ancak, Ecevit'in sağlığında ona mutlu haberi veremeyenlerin, o öldükten sonra bu konuyu sümen altına gömmesinden endişe ediliyor... İşte Ankara'da "ağır bürokrasi" dedikleri şey budur. Bir ülkede 4 kez Başbakanlık yapmış, sevilen bir liderin halkına bağışladığı mirası dahi alamazsınız... Mahkemelerde davaları kazanmak yetmez. Bürokrasiyi hızlı işletemedikten sonra Sahi, Cumhurbaşkanı bu konuda hiçbir şey yapılmadığını biliyor mu?