Ne yaparsanız yapın, patronlarınızın beklentilerini karşılayamıyor, onları memnun edemiyor musunuz? işte sizi başarıya götürecek kestirme yolun yapı taşları.
Dünya daha bir hızlı mı dönmeye başladı; yoksa şirketlerin beklentilerine biz mi yetişemiyoruz? Bizleri stres altına sokup, iş hayatındaki verimliliği azaltan bu beklentilerle başa çıkmak aslında sanıldığı kadar zor değil. İnsan kaynakları uzmanlarına göre, üç tip çalışan portresi var: 1- Kendine olması gerektiğinden fazla güveni olan ve dolayısıyla, kendini geliştirme gereği duymayanlar. 2- Yaptığı işten sürekli tereddüt duyan ve bunun sonucu olarak, işinde hata yapmaya mahkum olanlar. 3- İş hayatını ve çalışma metotlarını bir dengeye oturtabilmiş, devamlı daha iyiye ulaşmak için çaba sarf edenler. Kuşkusuz, her firmanın hayalinde üçüncü tip çalışan portresi vardır. İşte size bu portreyi yaratmak için ihtiyacınız olan yedi ipucu:
Ufkunuzu genişletin Unutmayın ki; her yönetici tuttuğunu koparan, kararlı elemanları sever. Mesleğinizle ilgili seminerlere ve kurslara gidip, kendinizi sürekli geliştirin. Örneğin; gazeteciyseniz sadece haber yazmakla kalmayıp, akşamları bir fotoğraf kursuna gidin ve gösterdiğiniz bu çabayı üstlerinizin bilmesini sağlayın. Ancak teraziyi çok hassas tutmalısınız. Zira; patronunuzun gözüne girmek isterken, özel hayatınızda bazı sıkıntılar yaşayabilirsiniz.
Öncelikleri örnek alın İş yerinde emin adımlarla başarıya ulaşmanın bir yolu da sizden önce sizin şu anki pozisyonunuzda olan ve sonra terfi etmiş kişilerin önceki projelerini araştırıp, onların çalışmalarından örnek almaktır. Bu kadar yükseldiklerine göre elbet kendilerini kanıtlamış oldukları özel bir çalışma tarzları vardır.
Gülüp geçin İnsanoğlu hata yapmadan tek bir gününü bile geçiremez. Siz de yaptığınız hataları, gözünüzde büyütmeyin. Kendinize ve hatalarınıza gülüp geçmeyi öğrenmek, daha soğukkanlı olmanızı sağlayacak; soğukkanlı insan da yaptığı hataları en kısa zamanda düzeltebilen insandır. Takım olmayın başarın Çoğu insan için iş arkadaşlarıyla iyi geçinmek zor bir şey gibi gözükse de, iyi projeleri hayata geçirmenin en önemli kriteri bu. İş arkadaşlarınızı rakip olarak görmek yerine, onları aslında size yardım edecek kişiler olarak görmeyi başarabilirseniz kendinizi takımın bir parçası olarak hissedersiniz ve veriminiz de aynı oranda artar.
Paniklemeyin Herkesin iş yaşamında çok başarılı ve bazen de her şeyi birbirine karıştırıp, bir çuval inciri mahvettiği dönemler olur. Siz de, başarılı olamadığınızı, takdir görmediğinizi düşündüğünüz dönemlerde sakın paniğe kapılmayın. Geçmiş dönemlerde elde ettiğiniz başarıları ve prestiji hatırlayıp, kendinizi o an elinizde bulunan görev için motive etmeyi öğrenin.
Etkileyici... Planlı, programlı; getirileri ve götürü leri önceden düşünülmüş riskler sizin ne kadar cesur ve kendinize güvenli olduğunuzu gösterir. Kafanızda tamamen size ait bir proje belirleyip, şık bir sunum eşliğinde yöneticinize teklif halinde götürürseniz, projeniz hayata geçmese bile yöneticinizin beyninde yer ettiniz demektir.
Duygusal zekaya dikkat! Rekabet ortamında, sizi diğer çalışanlardan ayıracak, farklı kılacak özellik EQ'nuzu (Duygusal zeka) nasıl kullandığınızda gizlidir. Örneğin; mükemmel bir reklam projesini müşteriye kabul ettirebilmek için ikna kabiliyetiniz haricinde, müşterinizle iş dışında ilişkilerinizin ne kadar sıcak olduğuyla da ilintilidir.