İlk Aşk'ta ağlıyorsunuz
Reklamı çok yapılmadı. Hatta "Sessiz sedasız geliverdi" bile denilebilir. Başka filmler gibi aylarca önceden konuşulmaya başlanmadı. Galasına bile başka bir programım nedeniyle "Gitmesem mi?" diye düşündüm. Ama ayaklarım beni Kanyon'da yapılan "İlk Aşk" filminin galasına götürdü. İyi ki götürdü. Filmi soluksuz izledim. Bittiğinde, ağladığım belli olmasın diye çaktırmadan yüzümü siliyordum. 5 kız filmi yan yana izledik. Onlar benden beter durumdaydı; gözyaşları dinmek bilmiyordu. 'İlk Aşk' Foça'da geçiyor. Seyrederken ilk aşkınızı ya da şu anki aşkınızı düşünüyorsunuz. Aşkın her yaşta nasıl yaşandığına şahit oluyorsunuz. İmkansız aşkların ne kadar daha çekici olduğunu anlıyorsunuz. Filmde ilk aşkların unutulmadığı mesajı veriliyor. Bu benim için geçerli değil, ben ilk aşkımı unuttum bile. Erkekler kadının ilk aşkı olmak isterler, kadınlarsa erkeğin son aşkı olmak. Ben şimdiye bakar, beni şimdi mutlu edecek ilişkiyi yaşamak isterim. Mazide kalanlar için yıllarca ağlamak, hayatı zehir etmek fazla kaderci geliyor bana. Güçlü bir aşkın kalbin derinliklerinde hissedilmesi kadar olağanüstü bir duyguyu göz ardı etmiyorum elbette. 'İlk Aşk' bir Türk filmi. Başrollerde etkileyici ses tonuyla Çetin Tekindor, müthiş oyunculuklarıyla Tarık Pabuççuoğlu, Vahide Gördüm, Dolunay Soysert ve bıyıklı haliyle yakışıklılığından eser kalmayan Halit Ergenç oynuyor. Çocuk oyuncular da çok başarılı. 'Babam ve Oğlum' tadında ama teması aşk üzerine kurulu, hüznün ve mizahın bir arada ustaca kullanıldığı bu filmi mutlaka izleyin. İlk Aşk filminden bir sahne...