Kadından korkanlar
Aile içi şiddet tartışılıyor. Erkek egemenliğinin prodüktörleri, hep aynı filmi çekiyor bu ülke semalarında. Kadını ayaklarının altına alıp, hatta 4 kadını kendilerine layık gören adamlar ülkesinde, kadının ne hakkı olabilir? Kadın haklarına yönelik aldatıcı söylemlerle, gerçek eylemler arasında bir uçurum duruyor. O uçurumda da ağzı burnu darmadağın, sokağa atılmış kadınlar duruyor. Yaşayan ölüler...
***
Kadının beyninden korkuyorlar. Kadının estetiğinden, düşüncelerinden, üretiminden korkuyorlar. O delikanlı adamların onur madalyası oluyor attıkları yumruklar. Vuruyorlar, kırıyorlar ve hatta öldürüyorlar. Üstelik kuduruyorlar zevkten. Görünen bir şey var ki, salya sadece hayvandan akmıyor.
***
O karanlık adamlar, kendi gözlerinden bile korkuyorlar. Çünkü yürekleri kirli. 7 yaşındaki bir kızın bale yapmasında bile "cinsellik" arayan adamlarla, kadının geleceği olabilir mi bu ülkede? Gitar çalan kadından korkuyorlar. Gitardan çıkan o muhteşem sese kulak kabartmak yerine, keman çalan kadının görünen etine bakıyorlar. Çünkü onların sanatı şehvet... Böyle bir düzende, onlar tiyatroyu tuvalet yapar.
***
Kadınları aşağılayan sistemin müritleri de medyanın içinde. Kasıklarından yazan kadınların, hangi safta olduğunu biliyorsunuz. Yüreği hadım edilmiş düşlerin kralları, fingirdek düşlerin kadınlarını devrimci ilan ederken, aslında kadını ayaklarının altına alıyorlar. Bu ülkede namuslu kadınlara, öğretmenlere zibidi mankenler kadar değer vermeyenler, hangi haktan bahsediyor, hangi şiddetten?
***
"Karı gibi" sözünü icat ederek, kendilerine erkek süsü verenlerin, kadınlara verdiği ve vereceği değer ortadadır. Bunlar, namuslu kadınlar için ortalığı cehenneme çevirir de... Ülkeyi 1.5 yaşındaki bebeğe tecavüz edenlerin demokrasi cenneti yapar.