Diyabet ihmale gelmez! Özellikle tokluk kan şekerinin sürekli yüksek seyretmesi; kalp, beyin ve bacak damarlarında tahribata yol açıyor. Bu yüzden testlerinizi yaptırmayı 'sonra'ya bırakmayın.
Yazı dizimizin dünkü bölümünde, diyabet tiplerinden ve vücuda verdiği zararlardan bahsettik. Bugün de, teşhis konulabilmesi için kullanılan yöntemleri anlatacağız. Tip 2 şeker hastalığı teşhisinin konulabilmesi için, açlık kan şekeri ve şeker yükleme testi OGTT (Oral Glikoz Tolerans Testi) yapılması gerekir. Açlık kan şekeri; 8 saat açlıktan sonra, sabah saat 11.00'den önce alınan kandaki şeker düzeyidir ve 126 mg/dl'nin üzerinde çıkarsa, Tip 2 diye adlandıran şeker hastalığı teşhisi konulur. Şeker yükleme testi ise Tip 2 şeker hastalığı tanısı için kullanılan bir başka testtir. Açlık kan şekeriniz ölçüldükten sonra, 75 gr glikoz içeren solüsyonu içmeniz ve ilk yudumunuzdan sonraki ikinci saatte tekrar kan vermeniz gerekir. Alınan kandaki şeker düzeyi 200 mg/dl'nin üzerinde ise Tip 2 şeker hastalığı teşhisi konur.
Şeker yükleme testi Eğer rastgele bir zamanda ölçülen kan şekeriniz iki kez 200 mg/dl ve üzerinde çıkarsa, yine Tip 2 şeker hastalığı teşhisi konur. Yapılan son bilimsel çalışmalara göre; açlık kan şekeri normal olan bireylerin üçte birinde tokluk kan şekeri düzeyleri yüksek olduğundan, Tip 2 diyabet teşhisi için şeker yükleme testi ile daha hassas sonuçlar elde edilebiliyor. Normal insanlarda iki çeşit insülin salgısı oluyor. İlki, yemekle birlikte başlayan ve hızlı olan insülin salgılanması, diğeri ise daha geç başlayan ve uzun süren insülin salgılanması. Tip 2 şeker hastalığında yemekle başlayan hızlı ve erken insülin salgısı bozulmuştur. Buna bağlı olarak da tokluk kan şekeri yükselir. Tip 1 diyabet teşhisi için de, yine açlık ve tokluk kan şekeri ölçülür; gerekirse glikoz yüklenmesi yapılarak ölçüm yapılır. Tokluk Kan Şekeri (Öğün Sonrası Kan Şekeri) Genellikle, yemekten 2 saat sonra ölçülür ve kan şekerinizin, tok olduğunuz zaman ne kadar arttığını ortaya koyar. Aslında gü- nün büyük bölümü tok ve tokluk sonrası dönemde geçtiği için, tokluk kan şekeri önem taşır. Tokluk kan şekeri yüksekliği, ana öğünlerden 2 saat sonra ölçülen kan şekeri düzeyinin 140 mg/dl üzerinde olmasıdır. Tokluk kan şekerinin sürekli yüksek seviyelerde olması, damar duvarında hasar yaratır; damar sertliği oluşumuna zemin hazırlayabilir. Bu da kalbi, beyni ya da bacakları besleyen damarları etkileyebilir.
Önemli risk faktörü Bilimsel çalışmaların sonuçlarına göre; tokluk kan şekeri yüksekliği, kalp hastalıkları gelişmesine neden olan başlı başına bir risk faktörüdür. Bazı durumlarda açlık kan şekeri normal olduğu halde tokluk kan şe- keri seviyeleri yüksek çıkabilir. Eğer Tip 2 diyabetliyseniz, ilaç tedavisi olsanız dahi, açlık ve tokluk kan şekerinizi düzenli olarak takip etmeniz önemlidir. Bugün, tokluk kan şekeri yüksekliğinin diyet ve ilaçla tedavisi mümkündür. Diyabet tedavisinde amaç, kan şekeri ayarını sağlamak, yani kan şekeri yükselmelerini ve kan şekeri düşmelerini önlemektir. Bu ayarın sağlanması ise, kısa veya uzun dönemde oluşabilecek sağlık sorunlarını önlemek, gelişmiş rahatsızlıkların seyrini yavaşlatmak için önemlidir. Diyabetin tedavisi şu prensipleri içerir: 1- Sağlıklı beslenme ve egzersiz 2- Sağlıklı beslenme, ağızdan alınacak antidiyabetik ilaçlar ve egzersiz 3- Sağlıklı beslenme, insülin tedavisi ve egzersiz 4- Sağlıklı beslenme, antidiyabetik ilaçlar, insülin ve egzersiz