Başarısız erkekler
Evvel zaman içinde bir söz vardı. O söz derdi ki: "Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var." Sonra zaman değişti. Kadın bir adım erkeğin önüne çıktı. Söz sahibi oldu. Bununla yetinmedi. Maymun iştahlı oldu. "Hep bana, hep bana" dedi. Birçoğu zaman içinde hayata atılamadı. Ama hayata atılan bir erkeği hep oldu. Hayatın ipini elinden kaçırması kadını yıldırmadı. Zaman içinde hayatın içinde olan erkeğinin ipini ele geçirmesini bildi. Ve başladı erkeği at gibi koşturmaya. "Deh o tarafa, deh bu tarafa." Derken, erkek bir gün yorgun düştü. Kan ter içinde kaldı. Kadın elindeki kamçıyı bıraktı. Başladı bir aslan gibi erkeğe kükremeye. "Ben de seni erkek zannetmiştim!" Ve o gün çok şey değişti. Evvel zaman içinde söylenen o söz gibi... Artık, 'her başarısız erkeğin önünde bir kadın vardı.' Biliyorum, şimdi kadın okuyucularım bana söyleniyor. "Erkekte aptal olmasaydı" diyor. Doğru. Ben de, nice arkadaşıma onu söyledim. "Aptal olmasaydınız oğlum!" dedim. Ama yorgun atı bırakan Üsküdar'ı çoktan geçmiş. Bu yazıyı niye mi yazdım? Eski sumocu, yeni tüy sıklet boksörümüz Ozan Orhon vesile oldu. Ozan demiş ki: "Hayatımdaki o iki evliliği yapmasaydım, şu an Tarkan'la kafa kafaya gidiyor olacaktım." Bu görüşlerime katılın ya da katılmayın sevgili okuyucularım... Ama hepsi gerçek. Nice kadınlar gördüm. Hayatı hırs yapmışlar. En iyi şekilde giyinmek isterler. En iyi mekanda yemek yemek isterler. 5 yıldızlı yerlerde tatil yapmak isterler. Bir süre sonra onları yurt içi tatilleri kesmez. İlla yurt dışı tatilleri olsun isterler. Erkek de kadının bu isteklerini karşılamak için at gibi koşturup durur. Kendini harap eder. Sonra o da kadınsılaşır. Hırs yapar. Tek tutkusu; artık para kazanmak olur. Yaptığı hataları göremez olur. Ama hata, affetmez yapılan hatayı. Ve bir gün gelir, 'Osmanlı tokatı' gibi yüzünde patlar. Erkek ne olduğunu bile anlamaz. Kadın, erkeğin o anda çöküşünü görür. "Hadi sana eyvallah" der. Erkek hayatın kazığını daha hazmedememişken; çok sevdiği kadının yağlı kazığını yiyor üstelik. İster inanın, ister inanmayın; ama gerçek bu okuyucularım. Ozan Orhon'un eski eşi Yeşim Erçetin bakın ne demiş: "Ozan'dan ayrıldığımda düşündüğüm tek şey nasıl para kazanacağımdı. Bütün yük omzuma bindi bir anda." Halbuki o kadının omzuna binen şey, adamın zamanında belini bükmüş. İmanını gevretmiş. İnim inim inletmiş. Deyim yerindeyse topu atmış. Yine dönelim Yeşim Erçetin'in anlayan erkeğe, altın değerindeki son sözüne. Demiş ki: "Erkekler kadınlardan daha az bir beyne sahip." Bu sözün meali şu; "Erkeklerde kuş kadar akıl yok." Bu sözün altına imzamı atarım. Doğru söze ne denir ki? Biz erkekler akılsızlığımıza yanalım. Herkes her şeyi ister. Önemli olan bu isteklerin hangisine cevap vereceğin. Ne yazık ki, devir artık menfaat devri. Herkes yemek ister. Ama "Hiç sen de yemek ister misin?" diyen yok.