Mehmet Çetingüleç'in izlenimleri
Dün sabah erken saatlerde önce komutanlar selam durdu Bülent Ecevit'e... İlk tören GATA'dan naaşı alınırken yapıldı. Ecevit'in "Sevgili eşi" Rahşan Hanım, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kuvvet Komutanları, parti yetkilileri, GATA Komutanı oradaydı. Hayatında 3 kez askeri müdahale ile karşılaşan, son müdahalede 3 kez hapis yattığı halde, askeri rejime karşı güçlü bir mücadele sergileyen Ecevit, buna rağmen askerlerin gönlünde büyük yer edinen gerçek bir Devlet adamıydı.
***
Laikliğin yılmaz savunucusuydu. Zaten Ecevit'i ölüme götüren yol da, "laiklik şehidi" diye adlandırılan Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze töreni olmuş, o törene katıldıktan sonra beyin kanaması geçirmişti. Kaderin garip bir cilvesi olsa gerek, 177 gün sonra, Yücel Özbilgin'in yattığı musalla taşında bu kez Ecevit vardı.
***
Ecevit, halka malolmayı başarmış bir liderdi. Halkın sevgilisiydi. Dün Kocatepe Camii'nde, naaşı musalla taşında beklerken, yüzbini aşkın yurttaşı, ona duyurmak istercesine "Halkçı Ecevit" diye slogan atıyordu. Devlet Mezarlığı, Ecevit'in geçici istirahatgahıydı. Daha sonra ODTÜ'nün Oran arazisine gömülmesi planlanıyor. Buna rağmen 81 il ve KKTC'den getirilen toprak Ecevit'in mezarına serpildi.
***
Ecevit "meslektaşım" dediği gazetecileri bekletmeyi hiç sevmezdi. Yormayı da. Konuşmalarını çok kısa tutardı. Ama Koalisyon Hükümeti dönemindeki hastalığı sırasında ve 171 gün süren koma hali nedeniyle gazetecilerin evinde ve hastanede en fazla nöbet tuttuğu kişi oldu.
***
Türkiye'ye solu sevdiren, solu defalarca iktidara taşıyan, yüzde 41.4 gibi hâlâ ulaşılamamış oy rekoru kıran liderdi. Bu yüzden cenazesi birçok çevrede solda dayanışma sağlanması için bir fırsat olarak değerlendirildi.
***
Düşmanı yoktu. Uzlaşma adamıydı. Türkiye'de birbirine düşman kesimleri "Koalisyon" yaparak uzlaştırdı. "İnançlara saygılı laiklik" de bir uzlaşma formülüydü. Barış adamıydı. KKTC'ye asker çıkartırken bile adını "Barış Harekatı" olarak koymuştu.
***
O sadece temizliğin, dürüstlüğün sembolü değil, ilkeli bir devlet adamıydı. Sembolü güvercindi ama o dış politikada bir şahindi Bu özellikleriyle halkının "kahraman"ı olmuştu.
***
Yıllarca yakın dostluk yaptığımız Ecevit'le dün son kez baş başa kaldık. Meclis'te. Aile, devlet erkanı, parti liderleri, milletvekilleri ön tarafta merdivenlerde bekliyordu. Ben arka tarafta kapıya doğru yürüyordum. O sırada Ecevit'i taşıyan cenaze arabasının bana doğru geldiğini gördüm. Cenazeyi, törenin başlangıç noktasına götürmek için arkadan dolaşmayı tercih etmiş, bu tercih, Ecevit'le yolumuzu son bir kez daha kesiştirmişti. Yalnızdık. Baş başaydık. Tanıdık hiç kimse yoktu. Bayrağa sarılı tabutunda yatıyordu. Hazırola geçtim. Araba ağır ağır ilerlerken son kez yakından baktım Sevgili dostum, değerli büyüğüm, geri dönmemek üzere gidiyordu. Araba uzaklaştığında, ben hazırolda kalmıştım. Duygularıma hakim olmaya çalışıyordum...