Okur ve yazar Okur: ' Namuslukadınolmak!' başlıklı yazınızı okudum. Bazen aldatmak kaçınılmazdır. Yazdıklarınızda belki haklısınız; ama her akşam da patates yenmez ki be güzel abim! Ara sıra kaşarlıbörekde yemek lazım. Yazar: Bektaşi'nin dediği gibi; "Sendehaklısın!?" sevgili okuyucum! Aman dikkat! Yediğiniz börekpatatesli olmasın! Okur: 35 yaşına geldim. Halabekarım. Annemin hazırladığı bohça benim gibi evde kaldı. Bu duruma ne diyeceksiniz? Cevap:Sabredenderviş;muradınavarmış! Nasip kısmet işi bu işler. Bohçaya gelince, sakın bozmayın! Okur: Bir erkek olarak açık sözlülüğünüzden dolayı sizi kutluyorum. Çünkü insanların birçoğu 2yüzlü olmuş. Bir gecelik otelde kalmak için bile temizçarşaf istiyoruz. Bir ömrümüzü birlikte geçireceğimiz bir kızı seçerken, geçmişinintemiz olmasını istemek hakkımız değil mi? Cevap: Tabii ki hakkınız. Evleneceğiniz insanın geçmişini ya olduğu gibi kabullenirsiniz ya da kabullenmezsiniz. Bunu böyle söylediğim zaman, kadın okuyucularım bana da kızıyorlar; ama ben de onlara soruyorum. Geçmişinde 2adamöldürmüş,eroinkullanmış,hırsızlıkyapmış bir erkekle evlenmek isterler mi? Şimdi o erkeğin geçmişi önemli mi yoksa önemsiz mi? Soru: Eski eşim sırtını yıllarca bana dayadı. Hayatımda hiç bu kadar rahat birisini görmedim. Şimdiki erkekler ne yazık ki babalarımız gibi adamlar değil. O insanlar ailenin kutsallığına inanırdı. Bir de ' dulkadınım' diye, bütün erkekler üstüme atlamak istiyor. Nerede kaldı sizin terbiyeniz? Cevap: Bilmem ki ne söylesem size? Feministler sağolsun. Kadınerkek eşitliği dediler, erkekler bu eşitliğe unserdiler! Haklısınız. Sorumsuz koca sayısı her geçen gün daha da artıyor! Artık babalarımız değiliz. Tıpkı birçok kadının, annelerimiz olmadığı gibi. Dul kadın olmak mevzusuna gelince. Onu da başka bir gün yazacağım. Soru: Allah sizden razı olsun. Sizin gibi hıyar bir erkek sayesinde, diğerlerinin de düşüncelerini artık üç aşağı beş yukarı tahmin ediyoruz. Böyle yazmaya devam edin. Cevap: Allah sizden de razı olsun! Sizin gibi böyle düşünen kadınlar olduğu sürece, bana da yazacak bir şeyler çıkıyor. Sayenizde efendim sayenizde! Soru: Üniversiteye hazırlanan genç bir kızım. Bir okuyucunuzun alnından öpmüştünüz bir yazınızda. Ben de sizin alnınızdan öpüyorum. Hayatfelsefemle paralel yazılar yazdığınız için. Cevap: Bu güzel mesaja ancak şu cevap verilir: Bu yıl inşallah üniversiteyi kazanırsınız. Ben de sizin alnınızdan öpüyorum. Soru: Bence bütün yazdıklarınız salakveaptalca! Cevap: Bakıyorum da, köşeyi devamlı takip ediyorsunuz. " İstememamayancebimekoy" mantığı var gibi sizde. Soru: Bazen erkekler aleyhine yazmakla iyi yapmıyorsun. Daha katkılıveyararlı yazılarını bekliyorum bir erkek olarak. Cevap: Sen de mi Bürütüs? Bunu yazan gerçekten bir erkek mi? Ve Emerson'un sözü ile yazımızı noktalayalım. "Neşesaçın."