Yıldız tarlası Kışlıkları yüklenmiş karıncaların hamaratlığını beklediğimiz Fenerbahçe, dün gece ilk yarıda yorgun bir ömrün işçileri gibiydi. Sanki bir deplasman takımıydı. Ama ikinci yarıda bir lider gibi oynadı. Bir yıldıztarlasında, gecikmiş de olsa hünerlerini sergileyen adamları izledik.
***
Sarı Lacivertlilerin ilk yarıda rakip alana sadece Deivid'i bırakmasını, bir uyutma taktiği olarak düşündüm ama sonraki dakikalarda, rakibine daha çok pozisyon veren Fenerbahçe gerçeğini görünce, akıl sır erdiremedim.
***
Son saniye golünün dışında Tümer, iki dirhem bir çekirdek gezintilerin içindeydi. Sadece Tuncay'ın çırpınışları vardı. Ve bu dakikalarda Gaziantepspor' un, aralık bulduğu kapılardan "golzillerine" bastığını gördüm. 38. dakikada direkten dönen top, Fenerbahç e defansının çaresizliğinin resmiydi. Deivid'in ilk yarıda direkten dönen şutu da, talihsizliğin kardeş resmiydi.
***
İkinci yarıda rengi değişti gecenin. Fenerbahçe'de kemikleşmiş kazanma arzusunun, Appiah'ın ayaklarından çıkan mermiyle, dışa vurduğunu gördüm. Benzer bir vuruş da GaziantepliDrincic'den geldi ama Fenerbahçe'nin direnci kırılmadı. ÜmitÖza t'ın harika asistine Alex'in kafa vuruşu da harikaydı. Gaziantep bu hızlı hücumlara karşı nasıl örgütlenecek diye merak ederken, Deivid'in attığı gol sonucu belirledi. Ama Fenerbahçe'nin bu denli pozisyon vermesi de şaşırtıcı geldi bize...
***
İlk yarıda paslanmışoltalara gelmeyen balıklar, ikinci yarıda Fenerbahçe'ye bereket sunarken, çelişkiler de, gelecek haftalar için soru işareti olarak kaldı...