KALP sağlığını korumanın yolları... Kalp hastalıkları... Kalp hastalığı ve krizinin belirtileri...
***
Kalbimiz sağlıklı mı?
Kalbi besleyen koroner damarlarda zamanla yağlar ve maddeler birikiyor. Bu da daralmalara ve tıkanmalara neden oluyor. Kalbe gerekli olan oksijen sağlanamayınca da kalp krizi kaçınılmaz oluyor.
Kalbi besleyen koroner damarlarda zamanla oluşan, yağlar ve biriken bir takım maddeler daralmalara ve tıkanmalara neden oluyor. Bu da kalp krizine yol açıyor. Organlarımızın çalışması için gerekli olan maddeleri taşıyan kanı pompalamakla görevli olan kalp, bu görevini yapmak için dakikada ortalama 70 kere kasılıyor ve her defasında ortalama 70 ml kanı organlarımıza gönderiyor. Ortalama bir insan ömrü boyunca kalp, yaklaşık 2.5 milyar kez kasılıyor ve bu süre boyunca 180 milyon litre kanı vücuda pompalıyor. Organların canlılığını koruyabilmeleri ve görevlerini yapabilmeleri için besin maddelerine ve oksijene gereksinimleri var. Bunlar organlarımıza kan ile ulaştırılıyor. Kan ise organlara atardamarlar (arter) yolu ile taşınıyor. Kanın atardamarlara pompalanması işini kalp yapıyor. Her organ gibi kalbin de beslenmesi gerekli. Kalbin kendisini besleyen damarlara "koroner damar" (koroner arter) deniliyor. Koroner damarlarda olabilecek hastalıklar, doğrudan kalbin çalışmasını ve verimini etkilemesinden dolayı hayati öneme sahip.
DAMAR SERTLİĞİ Koroner damarların en çok görülen ve en önemli hastalığı, damar sertliği. Bu hastalıkta, koroner damarlarda yer yer, başta kolesterol olmak üzere bir takım maddeler birikiyor ve buralarda darlıklar ve tıkanıklıklar oluşuyor. Oluşan tabloya, koroner arter hastalığı veya koroner kalp hastalığı deniyor. Bunun sonucu olarak kalbin beslenmesi bozuluyor, kalbin ritmik çalışmasında ve kasılmasında hastalığın ciddiyetiyle orantılı olarak bozukluklar meydana geliyor. Koroner arter hastalığı, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de başta gelen ölüm ve işgücü kaybı nedeni.
KORONER KALP HASTALIĞI Kalbin kasılmasını sağlayan myokard adı verilen kas tabakasının beslenmesi (oksijenlenmesi) , ''koroner'' denen (kalbe özel) damarlar vasıtasıyla gerçekleştiriliyor. Özellikle hayvansal gıdalarda bulunan ve fazla miktarda alındığında damar iç yüzeyine yapışan ''kolesterol'' isimli yağ türü, normalde esnek olan damarların esnekliğini azaltıyor ve damar duvarlarında birikerek damar boşluğunu daraltıyor. Damar duvarındaki bu sertleşme veya damarın tıkanması durumuna ''ateroskleroz'' deniyor. Yüksek tansiyon, yaşın ilerlemesiyle damar yapısının bozulması, sigara kullanımı vb. etmenler de damar sertliğini hızlandırıyor. Damar tıkanması veya başka bir nedenle myokarda (kas tabakası) gelen kan miktarı azalırsa myokard yeterli seviyede oksijenlenemiyor ve ''iskemi'' (dokunun kanlanamaması) oluşuyor. İskemi, koroner kalp hastalığına neden oluyor. Kalbin kas tabakası tam beslenemediği için yeterli kasılamıyor, bu da hastada kendini "göğüs ağrısı'' şeklinde gösteriyor. Koroner kalp hastalığı; "koroner arter hastalığı", "iskemik kalp hastalığı" ve "aterosklerotik kalp hastalığı" olarak da biliniyor.
KALP KRİZİNE DİKKAT Koroner kalp hastalığında en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin kalp kasının kanlanmasını (dolayısıyla oksijenlenmesini) yeterince sağlayamaması. Bu durumda kalbin kasılamaması ve vücuda kan gönderememesi ile ortaya çıkan kalp krizi. Koroner kalp hastalığı bu safhalara gelinmemesi için zamanında teşhis konulup tedavi edilmeli. En doğrusu, kalp ile ilgili rahatsızlık yaşamamak için önceden risk faktörlerinin belirlenmesi. Böylece kişi kendisini olası bir kalp krizinden korumak için önlemini de erken alabilir.