Erkeklere oranla kadınlarda üç kat daha fazla görülen migrenin nedeni henüz bilinmiyor. Bu yüzden kesin bir tedavisi de yok. Ancak tetikleyici unsurlardan uzak durulursa şiddetli ağrının önüne geçilebiliyor.
Olur olmadık yerde tutan migren ağrıları, kişiye hayatı adeta zindan eder. Her ne kadar kendini hissettirse, 'ben geliyorum' dese de, migrenin henüz kesin bir tedavisi yok. Sadece alınacak ilaçlarla ağrının şiddeti hafifletilebiliyor. Migreni, "Aralıklarla oluşan başağrısı atakları ile kendini gösteren kronik bir hastalık" olarak tanımlayan Anadolu Sağlık Merkezi'nden Nöroloji Uzmanı Dr. Levent Üçkardeşler, ülkemizde her yüz kişinin onbeşinde bu hastalığın görüldüğünü belirtiyor. Migren, erkeklere göre kadınlarda 3 kat daha fazla görülüyor. Migren ağrısı, genellikle tek taraflı, zonklayıcı, baş hareketi ile artan bir ağrı şeklinde tanımlanıyor.
4 AYRI DÖNEMİ VAR Migrenin oluşum mekanizması henüz tam olarak anlaşılmış değil. Bu konuda çeşitli görüşler bulunuyor. Ancak, migrenin başlangıcında beynin arka bölgesindeki iç ve dış damarlarda önce bir daralma, sonra anormal genişleme olduğu saptanmış. Bu süreçte migren kendisini şiddetli baş ağrısı ile gösteriyor. Migrenin saptanmış 4 ana dönemi var. Bunlar; prodrom, aura, ağrı ve posdrom dönemleri. Prodrom dönem, auradan yani başlangıçtan saatler önceki dönem. Bu dönem, ağrıdan 24 saat önce de başlayabiliyor. Bazı hastalarda birkaç gün sürebiliyor. Prodrom döneminde sersemlik, konsantrasyon güçlüğü, sinirlenme, yorgunluk, depresyon gibi bulgular ortaya çıkıyor. Prodrom dönemi bitiminde aura dönemi devreye giriyor. Beyin damarlarında daralma olan Aura dönemi ağrıdan 15 ila 20 dakika kadar önce başlıyor. Bu dönem tüm migrenliler için geçerli değil. Bazı migrenler, aura dönemi olmadan doğrudan ağrı ile başlıyor. Auralı migrenlere, "Klasik migren" deniyor. Aurasız migrenlere ise "Adi migren" ya da "Common migren" adı veriliyor.
GEÇİCİ GÖRME KAYBI OLUYOR Bu dönemde, daha çok görme ile ilgili bozukluklar ortaya çıkıyor. Hiç görememe, görme alanının bir bölgesinde flaş patlamasına benzer ışıklar, ışıklı zig-zaklar görülebiliyor. İlk ataklar sırasında hasta kör olduğunu sanarak aşırı bir endişeye kapılıyor. Bazı hastalarda bir taraf kol ya da bacakta iğnelenme, keçeleşme, karıncalanma ve daha nadir olarak konuşma bozukluğu oluşuyor. Bu dönem ortalama 15-30 dakika kadar sürüp, bundan sonra ağrı dönemi devreye giriyor. Ağrı döneminde; ağrı genellikle kafanın arka bölgesinden ve tek taraflı olarak, başlıyor ve gittikçe şiddetini artırıyor. Hastayı işini yapamaz hale getiriyor. Başın ön bölgelerine, özellikle şakak bölgesine zonklama şeklinde yayılıyor. Bir süre sonra çift taraflı hissediliyor.
IŞIĞA KARŞI HASSASİYET Ağrı süresi, hastaya göre farklılık gösteriyor; birkaç saat ile üç gün arasında değişiyor. Ağrıya genellikle mide bulantısı ve kusma eşlik ediyor. Bu olaylar ağrı dönemi bitene kadar sürüyor. Ağrı sırasındaki diğer yakınmalar ise; ses ve ışık uyarımlarına karşı aşırı duyarlılık. En ufak bir ses ve şiddetli ışıklar hastayı çok rahatsız ediyor. Hasta sessiz, sakin, ışıksız bir yere gidip yatmak isteği duyuyor. Yatmak ağrıyı hafifletiyor; çünkü baş hareketleri azalıyor. Ağrı sırasında hastada aşırı sinirlik, hassas ve en ufak bir uyarıya aşırı yanıt verme eğilimleri ortaya çıkıyor. Uyumak, birçok hastada ağrıyı azaltıyor ya da durduruyor. Ağrı bittikten sora postdrom dönem başlıyor. Bu dönemde hasta bitkin düşüyor. Adeta, enerjisi tükeniyor. Anlama, algılama güdüsü güçleşmiş olabiliyor.