Bülent Ecevit'in durumu son 1 hafta içinde kötüleşmeye başlayınca doktorları Rahşan Hanım'ı "ölüm" olasılığına karşı hazırlama ihtiyacı hissetti. Ecevit'in durumundaki olumsuz gidiş çok açık bir şekilde Rahşan Hanım'a anlatıldı. Böylece ani bir haberin "ağır" etkisi zamana yayılmaya çalışıldı. Bülent Ecevit, GATA'da 172 gündür yoğun bakımdaydı. Rahşan Ecevit her gün sabah ve akşam iki kez yanına uğruyor, onunla sohbet edip hayata döndürmeye çalışıyordu. Pazar günü yine aynı şeyi yaptı. Başucuna oturdu, konuştu, anlattı; o'nu ne kadar çok sevdiğini, uyanmasını beklediğini bir kez daha dile getirdi. Dayanma gücünü artırmaya çalışıyordu. Doktorlar olumsuz tabloyu açıkça dile getirmeye başladığında, bir şeyler olabileceğini sezmişti. Çünkü sezgileri çok güçlüydü. Ama "Allah'tan ümit kesilmez"di. Ümidini kesmedi. Son ana kadar. Hastaneden eve döndüğünde saat 21.00'e yaklaşıyordu. Doktorlar 22.40'da Ecevit'in Koruma Müdürü Recai Birgün'ü arayarak "acı haber"i verdi. Recai Birgün, Ecevit'in eski evinde oturuyordu ve kütüphane eve 100 metre mesafedeydi. Hemen Rahşan Hanımın yanına gitti. Bu ani ziyaretin nedenini sezen Rahşan Hanım sordu: "Kötü bir haber mi var?..." "Maalesef efendim, beyefendiyi kaybettik" dedi Recai Birgün. Son bir haftadır için için ağlayan Rahşan Hanım, kendini bu olasılığa hazırlamış gibi tepki verdi: "Hastaneye gidelim" Eşinin odasına girdi. Bir süre baş başa kaldılar. Saat 24.00'e doğru eve döndüler. Saat 01.00 civarında ben de gittim. İçeri girdiğimde derin bir sessizlik vardı. Salonda Rahşan Hanımın kızkardeşi Asude Aral, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer, Genel Sekreter Ahmet Tan ve Parti Meclisi üyesi Emrehan Halıcı oturuyorlardı. Tabi koruma müdürleri Recai Birgün ile Tolga Yılmaz. Bir de siyah kedi. Tek kişilik mavi koltuğun üzerine sessizce kıvrılmıştı. Herkes çok üzgündü. Rahşan Hanım ise odasından çıkacak halde değildi. Acısını tek başına yaşıyordu. Sakinleştirici iğne ya da hap önerilerini reddetmişti. Bir süre salonda kaldık. Cenaze töreninin günü ve törenin şekli üzerinde konuşmalar yapıldı. Genel Başkan Zeki Sezer, arkadaşları arasında görevlendirme yaptı. Daha sonra Rahşan Hanım'ı rahat bırakmak için parti yöneticileriyle birlikte Genel Merkez'e geçildi. Sabaha kadar orada vatandaşların ve partililerin "başsağlığı" dilekleri kabul edildi. Rahşan Hanım önceki gece sabaha kadar hiç uyumadı. Dün sabah ise 07.00-08.00 arasında yalnızca 1 saat kadar uyudu. Gün ağarmaya başladığında partide adım atacak yer kalmamıştı...