24 bin YTL'lik çanta! Sizler bu haberi okuduğunuzda benimle ilgili kafanızdan geçenleri hayal dahi etmek istemiyorum; toplumun içinden geçtiği bu darbogaz her geçen gün katlanılanamaz bir hal almışken, Nişantaşı kafelerinde kocalarının onlara aldığı pahalı çantalarını sabah yürüyüşlerine çıkaran imitasyon Paris Hiltonlar ve Nicole Richieler her geçen gün artmakta. Bendenize layık gördüğünüz bu çanta için ruhunu bile şeytana ipotek ettirecek bir sürü kadın görüyorum oralarda. Burada beni çok üzen ve kafamı karıştıran bir- iki konu var. Birincisi, 31.10.2006 tarihinde Akşam gazetesinin manşetinden giren ve daha sonra içeride ekonomi sayfasına uygun görülmüş bu aslı astarı olmayan hayal ürününü, haberi yapan saygıdeğer ekonomistimize de sorduğumuzda, dedikodu olarak duyduğunu öğrenmemiz. Kulaktan dolma bu yalanı nasıl oluyor da işe yeni başlamış hevesli bir muhabir edasıyla hazırlamış olduğunu (saygımdan değil ama kendisinin işgal ettiği sayfanın dedikodu değil de ekonomi sayfası olması nedeniyle) utancımdan soramadım. Yani uzun lafın kısası, bendeniz ne ismi geçen o mağazadan iddia edildiği gibi 78 bin YTL'lik alışveriş yaptım ne de 24 bin YTL sayıp bir çanta aldım. Hem ayrıca yazık değil mi o çantaya bu kadar para vermiş olan ve sefasını sürmesi gereken küçük hanıma? Hem git sen bir hevesle bu kadar medyatik bir çantaya 24 bin YTL para ver, onu gururla Nişantaşı Brasserie'nin civarında halkla buluşturacakken bak şimdi tüm bu olanlara! Sevgili yalan manşetçi medya mensubu dostlarım: Ekmek paramı kazandığım o ışıltılı hayatın, mesai saatlerim dışında, sadece bir ilizyondan ibaret olduğunun o kadar farkındayken, böyle bir yalanı manşetlere taşıyarak toplumsal bir linç için açık davetiye ve hedef göstermektesiniz. Yoksa yeni bir medyatik manşete yol mu yapmaktasınız? (belirtmek isterim ki Amerika'da yapılan bir araştırmada ölmesi en çok istenen celebrity Paris Hilton seçildi...) Ve tabii ki daha da tuhaf olan benim bir gaflete uğrayarak bu çantayı almış olsam bile, konuyu gazetenin ana kapağında okuyor olmam! Türkiye'nin en önemli gündem konusu benim almadığım çantam seçilmiş, ben neymişim de benim haberim bile yok! Bu sabah aynada kendime bakınca saygı durusuna geçtim vallahi!!! Benim kazanç ve para ile ilgili gerçek fikirlerimi merak edenlere: Ben paranın kölesi olmak yerine parayı kendine köle etmiş biriyim. Çok büyük param yok ama huzurum var ve gelecek korkum da yok çünkü kazandığım ve harcadığım her kuruşu Tanrı'dan ödünç aldığımın o kadar farkındayım ki. Para konusunda dara düşmüşlüğüm çok olsa da ümitsizliğe bir dakika bile kapılmama anlam veremeyenlerle aramızdaki tek fark bu! Para paylaştıkça çoğalan bir şeydir, buradan tüm varyemez amcalara duyurulur...
Sizler bu haberi okuduğunuzda benimle ilgili kafanızdan geçenleri hayal dahi etmek istemiyorum; toplumun içinden geçtiği bu darbogaz her geçen gün katlanılanamaz bir hal almışken, Nişantaşı kafelerinde kocalarının onlara aldığı pahalı çantalarını sabah yürüyüşlerine çıkaran imitasyon Paris Hiltonlar ve Nicole Richieler her geçen gün artmakta. 
