Boşverin Cimbom'un yenildiğine, öteki UEFA maçlarının da kötü gittiğine... Size sevindirici bir haber vereyim de içiniz açılsın. Türkiye, seragazısalımıartışındadünyazirvesineyerleşti. Duymadınız mı? Türkiye1numaraoldu! Bir çeşit dünya şampiyonluğu yani!
***
Sera gazı salımı da ne hemşerim, biz burada ne güzel Köşk'e kim çıkacaktı, laiklik ne zaman güme gidecekti, 1915'te en çok kim kimi kesti, Yimpaş'tı, Poaş'tı, kim kimle tepişiyor, kim kimle sevişiyor, çetleşiyor, repleşiyor şeklinde neşeli neşeli tartışmakta iken, nereden çıkardın sera gazı salımı muhabbetini diyebilirsiniz. Haksız da sayılmazsınız...
***
Efendim şöyle olmuş oluyor: Ülkeler, sanayi ve enerji üretiminde fosil gazları kullandıkça, atmosfere sera gazı (karbon bileşikleri) salıyor. Ayrıca araçlarda fosil yakıt kullanarak da buna devam ediyor. İşte Kyoto Protokolü hususunda üç maymunu oynamaya devam eden Türkiyemiz, 1990'dan2004'e kadar sera gazı salımında, yüzde 72 artışla birinci sıraya oturdu. 170 milyon tondan, 293 milyon tona... Söyleyen ben değilim BirleşmişMilletler ! İnsanlığa yaptığı tek hayırlı iş de bu zaten.
***
Dünyanın ve insanlığın geleceğini düşünenler bu konuyla yakından ilgileniyorlar. Küresel ısınma artacak, iklimler değişecek, kuraklık ve kıtlık kapıya dayanacak, insanlar birbirini yemeye başlayacak falan diyorlar. Türkiye'den de, Nevşehir ve Tuzgölü kuruyor, Bafa ölüyor, Diyarbakır'ı sel götürüyor, İzmir yağmurda boğuldu haberleri geliyor. Fakat ben bu moral bozucu haberleri kimseye tavsiye etmiyorum. Köşk'e çıkanlar türbanla mı oturacak derken, nasılsa 15-20 sene sonra battaniyelere sarınmış olarak oturacaktır veya Çankaya'nın bile suları akmayacak. Dert etmeyiniz sevgiyi dostlar!