Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Ana Sayfa 02 Kasım 2006
Yimpaş üzerinden iktidara taarruz
Cumhuriyet Bayramı hem böldü, hem gerdi
Balcıoğlu'nun ardından

Cumhuriyet Bayramı hem böldü, hem gerdi

Bir zamanlar Süleyman Demirel, 27 Mayıs'ın bayram yapılmasını eleştirirken şöyle demişti: "Bayramlar halkı birleştiren, tek yürek olmamızı sağlayan günlerdir. Halbuki 27 Mayıs darbesinde bir grup insan 'düşük, kuyruk' diye nitelendirilirdi, kardeşler birbirine düşürüldü." Şimdi bakıyorum da, özellikle Cumhuriyet Bayramı, milleti hem bölüyor, hem geriyor.
Eski köye yeni adet getirildi. Evvelce, başörtülüler Çankaya resepsiyonuna katılabilirdi. Hatta, Ahmet Necdet Sezer cumhurbaşkanı seçildiği ilk yıl, Fazilet Partili milletvekillerini başörtülü eşleriyle birlikte Çankaya'ya davet etmişti. Sonradan yasak koydu. Sui misâl emsal oldu ve bir baktık son Cumhuriyet Bayramı'nda, Samsun'da, başörtülüler davete iştirak edince, Garnizon Komutanı Tümgeneral Naci Beştepe ve 70 subay eşleriyle birlikte balodan ayrılmış.
Ayrıca, Cumhuriyet Bayramı'nda sürekli dile getirilen "laiklik" uyarıları, belirli bir kesimin hedef alındığı izlenimini doğuruyor.
Prof. Mustafa Erdoğan, Star gazetesinde, Cumhurbaşkanı Necdet Sezer'in ağzından hayali bir konuşma yazmış: "Türkiye Cumhuriyeti, tek-tipleşmeye zorlanan insanların ülkesi olmayacaktır. Cumhuriyetimiz, yurttaşlarının etnik, kültürel veya dini farklılıklarını yok saymadığı gibi, şu veya bu etnik, kültürel veya dini kimliğin ve hayat tarzının yanında veya karşısında değildir. Cumhurbaşkanınız olarak sizi temin edebilirim ki, bütün yurttaşlarımız eşit haklara sahip ve saygıyı hak eden kişiler olarak muamele görecektir."
Çankaya kaynaklı böyle bir konuşmayı Özal'dan beri duymadık.
Sadece Çankaya değil, bir bakıyoruz, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi de tamamen "aykırı" hareket ediyor. Mesela, Milli Eğitim Bakanlığı, meslek liselerinin önünü açmak için açık liselere yatay geçiş sağlayacak bir genelge yayınlıyor, Danıştay, vakit geçirmeden genelgeyi iptâl ediyor ve üstelik müktesep hak da tanımıyor. İmam Hatipliler yüzünden diğerlerinin de canı yanıyor.
Anayasa Mahkemesi, raportörün farklı görüşüne rağmen, 15 yeni üniversitenin kurucu rektörünün Milli Eğitim Bakanı ve Başbakan'ın önereceği 3 aday arasından cumhurbaşkanı tarafından seçilmesini, bilimsel özerklik adına önlüyor. Oysa eskiden beri uygulama böyle. 1991'de 22 üniversitenin kurucu rektörleri nasıl atandıysa, bu defa da böyle atansın istiyor AK Parti hükümeti. Ama ne mümkün!
Türkiye'de "siyasi iktidar" ile "devlet" farklı.
Önümüzdeki yıl cumhurbaşkanı seçimleri var ve birileri "Çankaya ele geçirilecek" diye endişe duyuyor ya, bizim gibiler bunun tam aksini düşünüyor. 2007, imtiyazların son bulacağı ve keyfiliğin ortadan kalkacağı sürecin başlangıcı olabilir.
GÜNCEL
Tsunami Tsunami gökten geldi
Yönetimler izin verdi, dere yataklarına evler, tek tek dizildi.
Bunu yapanlar insan olamaz
Dahiyane sergi
Diplomatik kazık
'Kansere yakalanmış'
Bayan 'gizli kasa'
Müteahhite öldüresiye dayak
SPOR
Atatürk Atatürk 88 yıl önce cevabı vermiş
Sarı-Lacivertli kulübün başkanı, Fenerbahçe Dergisi'ndeki yazısında...
Gruplara baba nasihatı
Ağır fatura
Kırmızı gördü duvara kafa attı
Sırat köprüsü
Ziya Doğan'dan sert ültimatom
Fener yine kayıp
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 22 C,Açık 14 C
ANKARA - Par. Bul. 19 C,Par. Bul. 7 C
IZMİR - Açık 29 C,Açık 15 C
ANTALYA - Par. Bul. 30 C,Açık 20 C
ADANA - Yağmur 28 C,Par. Bul. 18 C
EKONOMİ
IMKB E: 40.601,720 D:% 0,05
DOLAR S: 1,454 D:% -0,31
EURO S: 1,855 D:% -0,30
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Saklambaç | Astroloji | Künye | Ana Sayfa
    Copyright © 2003, 2006 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu