ERİC Gerets inanmamış ki, futbolcular inansın. Bir maç düşünün; 90 dakika boyunca tek bir şutun dışında rakip kaleyi yoklayacak, kaleciye korkulu dakikalar yaşatacak, defansı hallaç pamuğu gibi atacak bir pozisyonun olsun. Galatasaraylı futbolcular, maçın başlama düdüğü ile birlikte sanki beraberlik yetiyormuş gibi davrandılar. Mondragon bile öyle yavaş hareket etti ki anlamak imkansız. Yahu gole hatta gollere ihtiyacın var sen aut atışını kullanmak için naz ediyorsun. Olur mu böyle. Tamam deplansmandasın, kontrollü oynamalısın ama bu kadar da silik oynanmaz. Rakibe "Al buyur sen oyna'' dedin, üstüne bir de futbolcun kırmızı kart görünce meydanı iyice ona bıraktın. Üstüne üstlük yok hakem haksız yere kırmızı kart verdi, yok Arda'nın pozisyonu penaltıydı, yok hakemin bir tek PSV forması eksikti gibi Don Juan edebiyatı yapacaksın. Sen onlarca pozisyona girdin de hakem golü mü vermedi. Bırakın bunları. Dikkatinizi takıma ve teknik patrona verin. Adam daha maç öncesi basın toplantısında ''hücum yok, buraya atabilirsek gol atmaya geldik'' gibilerinden açıklamaları ile maç için ne düşündüğünü ortaya koydu. Hal böyle olunca da futbolcular, kendilerini başka alemlerde buldular. Bir hafta önce İstanbul'da fırtına gibi esen on bir gitmiş, yerine "Fırsat olursa gol de atarım'' diyen takım gelmiş. Hatta 1-0 olduktan sonra bile, çoğu kişi ''kaybedecek bir şeyi yok takımın'' demesine rağmen, ne Belçikalı ne de sahadakiler coştu. Geçen sezon 4 forvetle ortalığı inleten, risk almayı seven Gerets, bu sezon öyle çekimser kaldı ki, PSV karşısında da farklı bir şey bekleyenler yanıldı. Çünkü inanmıyor Belçikalı kendine de takıma da. Hdargınlıkları, kızgınlıkları var. Kime ve niye mi? Bu apaçık ortada. Varın siz doldurun boşluğu. Neyse, "Kazanmanın yarısı inanmaktır'' dediler çocukluğumuzdan beri. İşte o duygu bu maçta yoktu. Biz Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura çıkma hayallerini Olimpiyat Stadı'nda bırakmışız meğer. Artık hedef UEFA. Sezon başında hedef üç kupayı da almak olan Galatasaray, ilk hedefini Şampiyonlar Ligi kupasını şimdiden kaybetti. Teselli olarak da UEFA'ya dikti gözünü. Aman buna inanın da taraftar sevinsin bari.