İnsanca yaşamak
Maden işçilerine kredi kartı borçları için icra davaları açıldı. Eğlenmenin tadını çıkartmışlar. Maden ocaklarında ömür tüketirken, nelerden vazgeçtiklerini öğrenmek istediler demek. Gazeteler manken bülteni haline gelmişken, gözleri kamaştı besbelli. Kapkara bir dünyanın içinde, ölümün gölgesinde dans etmekten bıktılar belki. Cüppeli imamlar bile jet-ski ile hayatın tadını çıkartırken. Ölümün namuslu işçileri, kredi limitini aşmış, çok mu?
***
Kredi kartları kolay veriliyormuş, sebep bulundu. Ölüm kredi vermiyor onlara, hemen kesiyor hesabı. Bir grizu patlaması ya da karbondioksit depolaması... Bu mesleği seçerken, ölüme hazır başlıyorlar hayata. Kredi kartı da vermezseniz, ne vereceksiniz onlara?
***
Kanserledosthayatıyaşayanlarınciğerleri hepimizden önce yıpranıyor. Politikacılara bakın, ciğeribeşparaetmezadamların yaşadığı hayatı izleyin. Onlara verilen sonsuz kredilerden ne haber? Onlar bütün işçilerin hayatıyla oynuyor da üstelik canlı cesetlerin üzerinde zil takıp oynamaya doymuyorlar.
***
Bu ülke büyükbaş hırsızları affetti, maden işçilerinin haklarını da yedirdi onlara. Tıpkı diğer işçilerin, öğretmenlerin, askerlerin, polislerin hakkını yedirdiği gibi.
***
Yoo, istediğim maden işçilerinin affı değil, ne haddime! Onlar hayata başka pencereden bakmanın bedelini elbette ödeyecekler. Ama o işçilerin asla öğrenemedikleri bir şey var.
***
Bir zamanlar bu ülkede, "Bütünişçilerbirleşin" diye duvarlara yazı yazan aslan gibi gençleri astılar. Onları önce işçiler sattı. Yer altındaki işçiler, yeryüzündeki işçiler. O işçiler, işçi düşmanı partilere oy vermese, kendi haklarını savunanların yanında yürüse, böyle acınacak hallere düşmezlerdi. Çünkü insanca yaşamak, öncelikle işçilerin hakkıdır. İnsanlarısatmayanişçilerin...