Kadınlara özel park mı?
Bayram tatili için kısa bir süre Bodrum'a geldim. Hava güneşli; insanlar yazdan kalan son günlerin keyfine varmaya çalışıyor. Milliyet gazetesini, öğlen yemeği için gittiğim Milpa Tatil Köyü'nde gördüm. Bu arada, Milpa'nın baştan aşağı yenilendiğini, artık tatil köyü olarak değil, 5yıldızlıotel şeklinde müşterilere hizmet vermeye hazırlandığını belirteyim. Milliyet gazetesinde "İstanbul'akadınparkı" başlığını okuyunca irkildim. Şöyle bir çevreme baktım; bir köşede Aydın Doğan ile gazetenin Genel Yayın Müdürü Sedat Ergin tavla oynuyordu. Hani haber yanlış olsa, Ergin, göğsünü gere gere patronun karşısında oturamazdı. Öte yandan, Bağcılar Belediye Başkanı Feyzullah Kıyıklık'ı da iyi tanırım. Öyle sadece kadınlara açık bir park yapacak kadar yobaz değildir. Gönül adamıdır, hoş sohbettir, hoşgörülüdür. Kıyıklık, 1992 yılından beri Belediye Başkanı. Bağcılar'da kaç tane park açtı. Hiçbirini kadınlara tahsis etmeyi düşünmedi bile. Kıyıklık'ı telefonla aradım ve merakımı gidermeye çalıştım: "SevgiliBaşkan,Allahaşkınanedirbukadınparkı?Buradabirseyahatteyim,kiminlekonuşsamherkes 'Olur mu böyle şey' diyor." Kıyıklık, sadece spor tesislerinin kadınların kullanıma ayrılacağını, parka herkesin girebileceğini söyledi. Bu kadarını makûl karşılamak mümkün. Voleybol, basketbol gibi oyunlar zaten genelde karma oynanmaz. Erkeklerden de kadınlara sıra kalmıyorsa, hanımlar için bir öncelik düşünülmüş olabilir. Üstelik, diğer parklarda erkeklerin istifadesine sunulmuş yığınla spor tesisi mevcut. Ama bunun ötesinde parka veyahut lokantaya tek başına gelen erkekleri almamak, onların sadece eşleriyle gelebileceğini söylemek, Türkiye gibi bir ülkede, hele İstanbul gibi bir kentte çok yanlış yorumlanır ve AK Parti'ye zarar verir. Tatil köylerinde sadece kadınların girebileceği havuz ve güneşlenme mekânlarının bulunmasını doğal karşılayanlardanım. Çünkü böylece tesettürlü kadın da denizden, havuzdan ve güneşten yararlanabiliyor. Ama, parkta böyle bir tecrit yaşanmaz. Ve yaşatılmaz. O kadın tek başına sokağa çıkıyor, araba kullanıyor, markete gidiyor, bir işte çalışıyor. Tesettürlü olsun veya olmasın, kadınlar erkeklerle iç içe yaşıyor. Kıyıklık'ın hanımları onurlandırma ve özen gösterme adına böyle bir düşünceyi zihninden geçirdiğine inanıyorum. Ama çok yanlış anlaşılır. Nitekim öyle anlaşıldı da. Ve olay, "irtica" söylemiyle gene AK Parti'ye mal edildi. Sonra bu işin arkası gelir, meselâ bir belediye başkanı da çıkar otobüsleri harem/selâmlık yapmaya kalkışır. Restoranlara kadın-erkek ayrı bölümler konulur. Takva sahibi olanlar, kendilerini dine adayanlar, erkeklerle aynı mekânı paylaşmak istemeyenler, elbette ülkemizde var olabilir. O takdirde, devlet değil, onlar özel mekânlarını yaratacaklar. Buna kimse bir şey diyemez.