Vicdanlarda aklanmak
Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin, beleş stat meselesine harika bir çözüm yolu buldu. "Fenerbahçe'deostattaoynayabilir!" Bir devlet adamının, haklı davalara böyle cevap verme hakkı yoktur. Sanki mesele Fenerbahçe. Sahi ya, bu ülkenin diğer takımları nerede? Galatasaray'a ayrıcalık sağlayan bu acımasız talana, dur diyecek, başka bir spor kulübü yok mu bu ülkede? Beşiktaş'ın delikanlı neferleri, kendilerine de sunulacak olan "aslanpayı" için mi susuyor? Trabzonspor, aile şirketi olmanın bereketine mi soyunuyor? Ya taraftarlar? O arsada bu ülkedeki bütün taraftarların hakları var. Annelerin, babaların, öğretmenlerin de... Bir kulübe ayrıcalık sağlanıyorsa, üstelik o ayrıcalık yetimin, öksüzün hakkı yenerek sağlanıyor da, diğer kulüpler susuyorsa, onların tribünlerde haykırmaya hakkı var mıdır? Bir penaltı pozisyonuna gösterilen tepkinin zerresi bile bu talana gösterilmiyorsa, o kulüp taraftarlarının her türlü haramı ve zıkkımı kabullenmesi de doğaldır. Devletin Bakanı, "Fenerbahçe'de o statta oynayabilir" diyor. Peki hakkı yenen yetimler, öksüzler, stattan pay alabilir mi? Evsiz, barksız insanlar, o stadın reklam gelirinden hissesine düşeni alacak mı? SayınBakan!Hanisizinseçimlerdenöncekiadaletçığlıklarınız? Toplu konut inşaatları için satılması yasalarca belirlenmiş olan topraklar, bir futbol kulübüne sebil edilirken, çiğnenen sadece yasalar mı? Çocuklarımızın ekmeği mi? Topraklarımızın "Üstkullanımhakkını"Galatasaray'a armağan edenlere, hepimiz vereceği bir cevap olacaktır. O yüzden diyorum ki... Bu meseleye yeşil ışık yakanların, vicdanlarımızda aklanması da asla mümkün değildir. Saklanması da...