Bafa Gölü
Geçen yaz Bodrum'a gidiyordum eşimle birlikte... Milas'a doğru çam ormanları arasından dev bir piton gibi kıvrılıp giden karayolunda seyrederken, solumuzda karşımıza bir çıkıp bir kaybolan masmavi BafaGölü'nügördükçe,göğsümünkabarmasınıönlemeyehiçdeniyetimyoktu. Ne kadar güzel bir göl, diye düşündüm Bafa için... O gölde, gençliğimde Milas'a futbol oynamaya gittiğimizde, maç dönüşü takım arkadaşlarımızla birlikte şöyle bir dalıp serinlediğimizi de hatırladım usulca... İster istemez mırıldandım... Bu ülke gerçek bir cennet... Yeter ki, üzerinde yaşayanlar bunun farkında olsunlar, değerini bilsinler.
***
Yazdıklarım size basmakalıp gelebilir. Ama basmakalıp da bazen can kurtarır, cennet kurtarır. Hatta ülke kurtarır.
***
Geçen gün gazetelerde, haklı ve yerinde olarak, siyaset yavelerine değil de, çevrehaberlerine ağırlık veren gazetelerde, BafaGölü'nün başına gelenleri okuyunca, için nasıl acıdı anlatamam. Meğer o mavi cennette, oksijen giderek azalmakta, derinliklerinde yaşayan sazan, gümüşbalığı ve karidesler ölü olarak kıyıya vurmakta imiş... Sebebini uzmanlar şöyle dile getiriyor:
***
DSİ'nin çevrede yaptığı kanaletler (bunlar sulama kanaletleri olsa gerek) göle akan doğal akarsuların yönünü değiştirmiş ve göleoksijentaşınmasını imkansız hale getirmiş... DevletSuİşleri, bir taraftan yaparken bir taraftan öldürmek zorunda mı peki? Çevre köylere daha iyi ürün alsınlar diye su taşıyorsun, öbür taraftan da bütün çevreye toptan hayat veren muhteşem bir gölde doğal yaşamı söndürüyorsun! Türkiye, koskocaman bir organizma ise, BafaGölü bu organizmanın en önemli organellerinden biridir. Onu öldürmek memleketi öldürmektir. DevletÖldürmeİşleri mi?