Anı yazmak Anıkitapları pek ilgimi çekmez. Kimseye kişisel husumet beslediğimden değil. Özellikle de gazetecilerin anı kitapları ilgimi çekmiyor. Çünkü ne yapılsa, dedikodu çizgisinden öteye geçilemiyor. Ne yaptın da abicim, bin sayfalık anı kitabı yazıyorsun? Normandiya çıkarmasını mı anlatıyorsun? Yoksa EnolaGay'i sen kullanıyordun, bize bilmediğimiz bir tarihi anlatacaksın da mı soyundun yazmaya... Başka bir açıdan da bakabilirsiniz olaya. Şimdi, Türkiye'nin çoğulcu demokrasi tarihinde en fazla yer tutmuş olmasına karşın, SüleymanDemirel tutup anılarını yayınlamış olsa... Neyi ne kadar anlatabileceğini kestirebilir misiniz, kestiremez misiniz? Ben kestirebiliyorum ve gözlerime acıdığım için, "Mersialmayayım" diyorum.
***
Ama Einstein olursun yazarsın, sular seller gibi okurum, eyvallah! Emekli Cumhurbaşkanı KenanEvren'in anıları için örneğin, kitaba vereceğim paraya bile acırım. Git küçük bir çocuğa dondurma ısmarla daha sevap olurdu.
***
Şimdi kadayıfın telleri hepten rengini kaybetmiş bir gazeteci de anılarını yayımlamış, gazetelerde haber oluyor, oradan izliyoruz. Demiş ki... 28Şubatsürecinde, kimi gazetecileri kışlalarda ağırlayan Em.Org.ÇevikBir, gece uyudukları sırada havaya ateş açtırmış da korkmalarını sağlamış! ÇevikBir kendisine anlatmışmış!
***
Ben bu anının neresinden etkileneceğim? "Vay be komutan neler yapmış" mı diyeceğim? Yoksa kendi ordusunun kışlasında uyurken duyduğu silah seslerinden altına yapacak hale gelen gazetecilerin bulunmasından utanç mı duyacağım? Gazeteci kendi ordusundan korkarsa, komutan da böyle yapar. Tarihe ışık mı tutmuş bu anı yani?