Tahterevalli
Futbolcu ve gazeteci ilişkisi, tahterevalliye benzer. İki ucu vardır tahterevallinin, biri yükseğe çıkar, ayakları yerden keser. Diğeri yüksekteki ucun dengesini sağlarken yere basar. Bu iş sırayla olduğu zaman zevklidir. HakanŞükür ve onu eleştirenler gibi. Dünyanın kuralı değil mi zaten, "Yükselenherşeydüşecektir!" Moldova karşısında başrol oynayan HakanŞükür, sahaya dört gol bıraktı. 4 parlak yıldız. Macaristan maçındaki kaplumbağa sessizliğinden, Moldova maçında karınca bereketine dönüşmesine gözümüz de açık. Gönlümüz de. HakanŞükür, 4 gollü bir resitalden sonra, herkesi selamladı. Tahterevallinin tepesinde duruyor şimdi, bulutlara yakın. Eleştirileri reddetmesine inat, şimdi bütün övgüleri kabul ediyor. Bizler de onu alkışlıyoruz. Rakibin sıradan bir takım olduğunu boş verip, onun can yakan vuruşlarının hakkını veriyoruz. Ama onu yükseğe çıkaran gücün, tahterevallinin diğer ucu olduğunu hatırlatmakta da sakınca görmüyoruz. Eleştiri, futbolcunun yedek parçasıdır çünkü. Her ne kadar, elinin tersiyle itse de... Tahterevallinin bir kuralı vardır. Oyunu kuralına göre oynayacaksın. Çünkü bu oyun "şahsiyetli" bir oyundur. Mızıkçılık etmek yok, ruh halini bozup, dengesizlik etmek de yok. Tahterevallinin tepesindeyken, altın suyuna batırılmış sözcükleri kabul ettiğin gibi, alçaldığın zaman seni eleştirenlere de aynı saygıyı göstereceksin. Bu oyunda herkesin hakları var. O yüzden tahterevallide hep yüksekte durmanın hiçbir zevki yok. Zaten dünyanın kuralı bu. Yükselen her şey düşecektir.