'Ayşem, Ayşem' diye haykıran Kıraç'ı 2.5 yıl peşinden koşturan Gözyaşı Çetesi'nin Berrin'i, yani Ayşe Şule Bilgiç, bugün bu zamanı boşa harcadığına yanıyor....
Cumartesi akşamları atv'de yayınlanan Gözyaşı Çetesi ilk bölümünden itibaren tiryakilik yaratırken; dizinin asi kızı Berrin'i canlandıran Ayşe Şule Bilgiç gerek güzelliği, gerekse oyunculuğuyla herkesi kendine hayran bıraktı. Bilgiç, aslında tüm Türkiye'nin adını çok iyi bildiği bir isim. Kıraç'ın 'Ayşem Ayşem' diye aşkını haykırdığı Ayşe'si işte o! 4.5 yıl tekvando yapan, motosiklet tutkunu Bilgiç, hayatını 'Kıraç'tan önce, Kıraç'tan sonra' diye ikiye ayırıyor.
'Kapılarımı kapatmıştım' "Kıraç'a aşık olmadan önce kapılarımı erkeklere kapatmıştım. Hiçbir erkeğe ihtiyacım yoktu. Korunma içgüdüsüyle erkeksi uğraşlara yönelmiştim" diyen Bilgiç, tam 2.5 sene ünlü popçuyu peşinden koşturmuş. Ancak aşık olduktan sonra, hayatında bir erkeğe ne kadar ihtiyacı olduğunu fark eden güzel oyuncu, "Kıraç'ı 2.5 sene reddettiğim için pişmanım, keşke daha önce 'evet' deseymişim, bomboş, saçmasapan, yapayalnız bir 2.5 yıl geçirmişim" diyor. Bilgiç'le özel hayatını ve Gözyaşı Çetesi'ni konuştuk.
* Gözyaşı Çetesi'nin çıkış noktası nedir? Bütün kadınlar bir dönem erkekleri potansiyel tehlike olarak görmüştür. Hiçbir kadın yoktur ki; bir erkekten zarar görmeyeceğini düşünsün. İçgüdüsel olsa gerek biz kadınlar, onlar her an zarar verebilirler güdüsünü taşıyoruz. Çıkış noktası da bu...
* Nasıl bir karakter Berrin? Berrin aslında çok duygusal bir kadın ama duygularını içine atıyor ve mantığıyla hareket ediyor. Bu yüzden hayatında bir erkek istemiyor, bunu düşünemiyor bile. Erkeklerden yediği darbelerden sonra dövüş sporlarına merak sarmış. Güçlü değil ama güçlü olmaya çalışıyor. Çünkü hiçbir kadının hayatında bir erkek olmadan güçlü olabileceğini düşünmüyorum. Ama karşısına aşık olacağı biri çıktığı zaman darmadağın olacak.
* Nasıl bu kadar kesin konuşabiliyorsun? Çünkü ben de çok uzun bir dönem Berrin gibiydim. Hayatımda uzun süre kimse olmadı, kimse olsun istemedim. "Paramı kazanıyorum, evim var, işim var, kendimi işimi seviyorum, erkeğe ne gerek var? Kendime yeterim" diye düşünüyordum.
* Sen de erkeklerden darbe mi yedin? Hayır. Çocukluğumdan itibaren erkekler hep benim karşımdaydı. Onları kendime rakip olarak görüyordum. Kızlar tin tin lastik oynarken, ben erkek çocuklarıyla inşaatlardan kum tepelerinin üzerine atlardım. Hiç bebeğim olmadı, uzaktan kumandalı otomobillere merakım vardı.
* 7 yıldır tekvando yaptın, rallilere katılıyorsun. Bu merak nereden geliyor? Çünkü korunmak istiyorsun. Aslında doğada seni koruyacak olan şey, hem manevi hem de fiziksel olarak bir erkek... Ama erkeği hayatında istemediğin zaman onları da sen üstlenmek ve kendi kendini korumak zorunda hissediyorsun. Bunun için daha erkeksi şeylere ağırlık veriyorsun.
* 'Berrin gibiydim' diyorsun... Peki son- ra ne oldu da bu kadar değiştin? Ne zaman Kıraç'a aşık oldum, hayatında birinin olmasının ne kadar büyük bir ihtiyaç olduğunu anladım. Aşık olunca nasıl darmadağın olduğumu gördüm...
* Neler yaşadın peki? Kabullenmek istemedim. Karşımda bana Türkiye'nin hep beraber söylediği bir şarkı yapılmış, ben "Hayır sanatçı milleti bunlar, otobüsteki bir kadının bakışından bile etkilenirler" dedim. Ve 2.5 sene ona "Hayır" dedim. Onun da sadece anlık etkilendiğini düşünüyordum.
* Peki nasıl aşık oldun? 2.5 sene sonra hiçbir şeyin değişmediğini gördüğümde yanıldığımı anladım. Hayatım boyunca ben yalnız devam edecekmişim gibi düşünüp böyle kurmuşum hayatımı. Ama Kıraç bu süreci sert bir şekilde kırdı. Keşke daha önce 'evet' deseymişim. 2.5 seneye yazık etmişim. Bomboş tek başına saçma sapan yaşamışım. 1 yılı aşkındır birlikteyiz ama ona hala aşığım.
* Bu kadar yalnızlığa alıştıktan sonra zor gelmiştir herhalde... Darmadağın oldum. Hayatımda biri var. Bambaşka bir sorumluluk, her şey çok ciddi gidiyor, ailelerimiz tanıştı, geldiler, "Ne zaman evleniyorsunuz?" diye sormaya başladılar.
* Evlilik ne zaman? İlk fırsatta. Çok yoğunuz. İkimiz de konsantre olabileceğimiz bir dönemde evlenmek istiyoruz. Açık havada sade, naif, çok kalabalık olmayan bir kır düğünü istiyoruz.
