Vay hafız vay!
Tiran-İstanbul seferini yapan THY uçağını kaçıran HakanEkinci, haklı olarak medyanın büyük ilgisini çekti. Çekti çünkü bizim korsan hayli ilginç bir tip çıktı. Medyada, "Tüh Allah kahretsin, meczubun biri ülkemizin imajını zedeledi" şeklindeki şekvalanmalara katılmak mümkün değil. Çünkü olay aslında komik. Ayrıca da ülkemiz evet çok güzel, turistik, rakı, şiş kebap sektöründe bir numara bir ülke ama zedelenecek bir imajı olduğunu da iddia etmek zor.
***
Size matrak bir şey anlatayım. HakanEkinci'nin, Rumeli'den göçmen, İzmir Buca'da büyümüş bir delikanlı olduğu belirlendi. Buca, ayıptır söylemesi benim de birazcık memleketim olur. Üç kuşak, belki de dört kuşak silme muhacirdir bu memleket.
***
Askerlikten kaçmaktan başka derdi olmayan HakanEkinci'nin annesi EmineHanım, şöyle demiş: "Oğlum,Kur'an'ıezbereokurdu.Hafızdı.Hattabaşımızaçıkdiyebizekızardı.Hristiyanlıkdaneredençıktı?"
***
İşte düğüm burada. Buca gibi bir yerde, CarpeDiem (Günü Yaşa) felsefesi ile yoğrulmuş, 3 arkadaş bir araya gelindiğinde bir şişe ateşsuyu ile muhabbetin en kralına yumulmayı alışkanlık edinmiş, açılmaya teşebbüs edilmiş bütün Kur'an kurslarının ilgisizlikten kapandığı, içelim gülelim, güzelleşelim stilinde yaşayan insanların arasında hafız olmaya karar verdin mi, kafayı üşütürsün! Buca, alabilene, hissedebilene, beslenebilene derin bir felsefe ekolüdür. Burada hafız olmaya kalkarsan böyle olur. "Hafız"ın "ha"sı gider, "fız"ı kalır!