Ağar ağır takılıyor
Çarşamba akşamı Genç Bakış'ta Mehmet Ağar vardı. Doğrusu çok başarılıydı. Bir kere, Arena'da, yırtıcı aslanların önüne atılan esirlerinkine benzeyen bir durumu, avantaja çevirme be cerisini gösterdi. Programı seyrettiyseniz, ne demek istediğimi çok iyi anlamışsınızdır. Maşallah, gençlerimizin dilinin kemiği yok. En rencide edici soruları, büyük bir pervasızlıkla soruyorlar. Üstelik, böyle soruları soranlara, salondan alkış desteği de geliyor. Kısacası moral bozucu bir vaziyet. Özellikle "Susurlukgölgesini" üzerinde taşıyan Mehmet Ağar için. Ama Ağar, soğukkanlılığını kaybetmeden, ikna edici cevaplar verdi; 1993-1996'da terörünnefesinikestiklerini anlattı ama, bundan böyle silâhların konuşmayacağını, uzlaşma arayışlarının ağırlık kazanacağını da söyledi. "LaikCumhuriyet'esivillersahipçıkabilir" diyerek, "koruma-kollama" çabalarına dolaylı cevap verdi. Milliyetçiliği kaşımak suretiyle AB karşıtlığı da yapmadı. Aksine, geridönüşüolmayan, meşakkatli bir yolda yürüdüğümüzü vurguladı. AK Parti'nin icraattaki yetersizliklerini eleştirdi ama, rejimüzerinden bir tartışma başlatmadı. Ağar, polis kökenine ve terörle mücadelede zaman zaman tartışılan üslûbuna rağmen, bugün, Demokrat Parti'nin sivil çizgisine iyice oturmuş; o birikimi içine sindirmiş görünüyor. Meclis'te transfer pazarları kurmayıp, seçici davranması da lehte bir puan. Ağar, istikrarlı adımlarla hedefe ilerliyor. Polemikçi, kavgacı bir politikacı görüntüsü hiç vermiyor. Aksine, olgun bir siyaset adamı portresi çiziyor.