Kral Yolu üzerinde bulunan Kilistra, yumuşak kayalıklara oyulmuş kiliseleri, sarnıçları, evleriyle Kapadokya izlenimi veriyor. Konya il sınırları içinde olan Kilistra'ya tur şirketleri günübirlik turlar düzenliyor.
Eski adıyla Kilistra, yeni adıyla Gökyurt, Konya'nın 49 kilometre ilerisinde yer alıyor. Kral Yolu üzerinde bulunan Kilistra'ya, tanıtımsızlık yüzünden ilgi çok az. Konya'nın kendi halkı bile Kilistra'yı bilmiyor. Yeterince korunamayan kent için Kültür Bakanlığı'nın olayın yeni farkına varmasıyla bir şeyler yapılmaya çalışılmış ama çalışmalar yine de çok yetersiz kalmış. Kilistra yolu üzerinde volkanik tüf kayaların oluşturduğu peri bacalarını andıran kaya oluşumları mutlaka dikkatinizi çekecektir. Köyün yer aldığı vadi ise adeta bir taş ormanını andırıyor. Hellenistik ve Roma çağında yerleşimin başladığı tespit edilen Kilistra Antik Kenti, Bizans devrinde yoğun bir şekilde Kapadokya benzeri kaya oyuğu yerleşmelerine sahne olmuş.
KAYAYA OYULMUŞ EVLER Kaya oyuğu yerleşimi şeklindeki kentin kuruluşunda ve yapılaşmasında gizlilik esas alınmış. Roma devrinde Hristiyanlığı kabul etmiş halk, putperest kitlelerin ve yağmacıların yoğun saldırılarına dayanamayarak saklanmaya elverişli dağlık kesimlere geçmişler. Geriden bakıldığında doğal bir kaya gibi görünen yerleşme yerlerinin iç kısımları geniş mekanlar halinde oyulmuş, aydınlatma ve havalandırma kamufle edilmiş mazgal açıklıklarla sağlanmış. Bakir bir doğanın içinde, mağaraların ve yükseklerde kayalara oyulmuş inziva odalarının bulunduğu Kilistra, İncil'de anlatılan efsanelerde adı geçen antik Kilistra üzerine kurulu. Bu antik köyde, Hz. İsa'nın havarilerinden olan Aziz Paulos'un yaşadığı da söyleniyor. Burası aslında Hıristiyanlar tarafından kutsal sayılıyor. Bugüne dek yapılan kazılarda, beş şapel, bir şaraphane, bir su sarnıcı, bir seramik atölyesi, iki gözetleme kulesi, bir karakol, bir manastır grubu, bir şehir merkezi kazılıp temizlenmiş. Kilistra antik kentine otomobil ile Lystra (Hatunsaray) yönünden gelen ve halen taş döşemeleri yerinde korunmuş, köyün doğusunda yer alan Kral Yolu izlenerek Devrek Mevkine ulaşılır. Devrek mevkinde kentin girişini kontrol altında tutan gözetleme kulesi, sarnıç ve mezarlar gezildikten sonra kentin içine ulaşan antik yol izlenerek Konacak mevkine ulaşılır. Burada tipik kaya oyuğu anıtsal antik mezarlar ve mezarların yer aldığı kayalığın batı eteğindeki toplantı salonu ve diğer sosyal amaçlı yapılar görülür. Güneyinde yer alan 8'nci yüzyılda yapıldığı sanılan Haç Planlı Şapel, içten ve dıştan tamamen kayaya oyulmuş enteresan bir yapı.
YEŞİLİN HER TONU Buradan batıya devam eden Kral Yolunun diğer girişine ait ikinci gözcü kulesi, ikinci karakol ve sarnıç gezilir. Sonrada köy merkezinde yer alan Köy Konağı'na ulaşılır. Köy Konağı'nda yiyecek içecek ve zorunlu ihtiyaçlar temin edilebilir. Köy konağının batısında yer alan su sarnıcı, Söğütlü Deresi'ndeki su yolları gezildikten sonra köylülerce "Paulönü Mevkii" denilen yerde Sümbül Kilisesi'ne gidilir. Vadi içinde doğa ile tarihin iç içe yaşandığı Paulönü Mevkii'nde yeşilin her tonu izlenebilir. Gökyurt köyünün halen yaşayan halkı Kilisra antik kenti üzerine yerleşmiş. Köy, tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Köylüler Haziran ayının ilk haftası burada şenlik yaptıklarını söylüyorlar. Konya'da bulunan bir çok tur şirketi, Kilistra'ya günübirlik turlar düzenliyor.