Merak treni
Hayatımda hiç Başbakan uçağına binmedim. Kimsenin kayığına da binmedim. Ne imamın, ne rahibin...
***
Gazeteciler Başbakan uçağıyla Amerika'ya yolculuk ederken, ben de trenle Yeşilköy'e gidiyordum. Yolculardan biri geldi yanıma. "HakkıAbi" dedi. "Senvetren,hiçyakıştıramadım!" "Hayrola?" dedim. "Abi" dedi, "Birgazetecinintrendeneişivar?" Gazeteciliğin züppe resimlerini duvarlara asanlar, bizlere halkın içinde yolculuk etme hakkı bile bırakmamıştı galiba.
***
Üveyliği kanıtlanmış bir meslek erbabı olarak gülümsedim. "Bensiyah-beyazım" dedim. "Paramyetmiyor,renkligazetecilikCD'lerialmaya." Oldum olası, okuyucularımla aynı dili konuşurum. "Anladımabi" dedi delikanlı... "Sentrenikaçırdın!"
***
Tren Yenikapı'ya gelmişti o sıra. İki velede takıldı gözüm. Kapacak çanta arıyorlardı besbelli. O sırada Başbakan ve önemli gazetecilerin bulunduğu uçakta, Fenerbahçe aleyhine şarkılar söyleniyordu. Trendeki kadınların gözlerinde, korkunun şarkıları çalıyordu. Etekleri zil çalıyordu hırsızlığın. Hayal gazından imal edilen balonlar uçuyordu gökyüzünde. Yeryüzünde gaz kaçırıyordu gerçekler.
***
Sorular vardı kafamda, durakları sayarken hepsinin cevabını merak ettim. Cumhurbaşkanı kim olacaktı? İrticayı kim durduracaktı? Amerika'da konuşulmayan terörün, Türkiye'deki hali ne olacaktı? Her şey bir yana... "Başbakan'aenkralçanaksorusormaödülünü,hangibüyükgazetecialacaktı?" En çok onu merak ettim.