TOPKAPI'da yaşayan takkeci İbrahim Çavuş'un bütün derdi bir camii inşa ettirmektir. Bir süre sonra İbrahim Ağa'ya rüyasında nur yüzlü mübarek bir zat der ki: "Bağdat'a git, iki salkım üzüm rızkın var, onu ye ve dön! " İbrahim Ağa aylar süren yolculuktan sonra Bağdat' a varır. Bir hlanda yemek yerken asmadaki iki salkım üzümü görür. Hancı ile sohbet ederken rüyasını anlatır ama kendi ismini söylemez. Hancı ona: Bana kaç defadır rüyamda, 'İstanbul'da Takkeci İbrahim Çavuş'un evinin bahçesindeki kuyunun yanında bir küp altın gömülüdür, git al" derler. Hiç üstünde durmam. sen ise iki salkım üzüm için Bağdat' a gelmişsin. Allah akıl, fikir versin" der. Mesajı alan İbrahim Ağa hemen istanbul' a döner ve bahçesindeki altını çıkartıp bugünkü Takkeci İbrahim Ağa Camii'ni yaptırır.