Havuzdaki Peri...
Her filmini merakla beklediğim M.NightShyamalan son filmi "SudakiKız" ile beni hayal kırıklığına uğrattı. Hayattaki rolümüz üzerine bizi düşündürmek isteyen Shyamalan ne yazık ki bu kez diğer filmlerdeki sinematografik başarıyı yakalayamıyor. ClevelandHeep, yöneticisi olduğu CoveApartmanı'nın rutin işlerini yaparken bir gece Story adındaki gizemli genç kadına rastlar. Story, binanın yüzme havuzunun altındaki koridorda yaşamaktadır. Cleveland, Story'nin aslında bir tür su perisi olduğunu keşfeder. Masallardaki efsaneye göre; su perileri dünyamızdan kendi dünyalarına yolculuk yaparken kötü yaratıklar tarafından takip edilir. Story'nın güvenle yolculuk edebilmesi için Cleveland ve diğer apartman sakinleri bir dizi şifreyi çözmek zorunda kalır. M.NightShyamalan sinema dünyasına bir girdi, pir girdi. Art arda çektiği "AltıncıHis", "Ölümsüz", "İşaretler" ve "Köy" filmleri ile büyük bir başarıya ulaştı. Tarzıyla daha çok StevenSpielberg sinemasına yakın duran Shyamalan yine de kendi sinema dilini bulabilmiş bir yönetmen. Filmlerindeki dürüstlük, samimiyet, orijinallik hemen göze çarpar. Seyircilerin sadece kişisel yönlerini değil, evrenle ilişkilerini de sorgulamasını ister. Shyamalan, bugüne kadar yarattığı masal dünyasını "SudakiKız" filminde bir kez daha kuruyor. Daha önceki filmlerinde son derece başarılı atmosferler yaratan Shyamalan bu kez aynı başarıyı maalesef tekrarlayamıyor. Bence filmin en büyük problemi kime hitap ettiği. Film, çocukların seyredemeyeceği kadar ürkütücü ama büyüklerin de seyredemeyeceği kadar sıkıcı. Shyamalan yine bir sorunun peşinde. Filmini hayattaki görevimizin ne olduğu üzerine kuruyor ama bunun yaparken de seyirciyi sıkıntıdan patlatıyor. Bazı fikirler kağıt üzerinde çok güzel durabiliyor ama sinema olduğunda aynı tadı veremeyebiliyor. Bunu tasarlayıp gerçekleştiren M.NightShyamalan olsa bile.