'Uyuşturucu bağımlılığı ömür boyu sürer' diyen uzmanlar, hasta olduğunu kabul edenlerin beyaz kabustan kurtulma şansının daha fazla olduğunu söylüyor.
Sahte mutluluk üzerine kurulu hayatlar ve onlarla yok olan başka yaşamlar... Hiçbiri o "yasak" maddeyi vücuduna ilk aldığında bağımlı olabileceğini ya da bir gün yaşamını o madde etrafında sürdüreceğini düşünmedi. "Bağımlı olmam" düşüncesinin büyük bir tehlike yarattığını, hastaneye yatan uyuşturucu müptelalarının bile kendilerini bağımlı olarak kabul etmediklerini söyleyen uzmanlara göre, tedavilerin yüzde 60'ı başarısız. Peki tedavi sürecinin başarılı geçmesi için nasıl bir yöntem uygulanmalı? "Bir ilaç uğruna geçmişimden ve geleceğimden kopmak üzereyim. Bunların hepsi bir daha gelmemek üzere elimden gidiyor. Güzel olan her şeyi bir iğnelik mutluluk uğruna silip attım. Üstelik bırakma isteği ve bunu başaramamak için ayrı bir kaygı kaynağı. Kendime güvenim, saygım kalmadı. Yaşama sevincimi kaybettim. En kötüsü, asla düzelemeyeceğim endişesi." Bu dibe vuruşu haykıran cümleler, genç yaşında uyuşturucu müptelası olmuş bir genç kızın doktoruna yazdığı mektuba dökülüyor. Her şeye rağmen yaşama arzusuyla "öteki ben"in farkında ve yaşadıklarına rağmen, hayatta kalma mücadelesi veriyor. Peki tedavi mümkün mü?
İstemeleri şart Doktorların 'hasta' olarak tanımladığı madde bağımlılarının, tedaviye cevap verebilmesi için bağımlı olduklarını kabul edip, tedaviyi istemeleri şart. Bunun ardından hastaneye yatırılan bağımlıların vücudu, kullanılan maddenin etkilerinden 3-5 süren 'Detoks' denilen dönemde arındırılıyor. Bu süre, maddenin vücutta yarattığı etkiye göre değişiyor. Eroin krizlerinde sakinleştirici ilaçlar ve serum veriliyor. Uzmanlar, eroin krizine giren kişinin televizyonlarda gösterildiği gibi kendinden geçmediğini vurguluyor. Yoksunluk krizine giren bağımlı kendini yere atıyorsa bu işin şov kısmı. Amacı, etrafındakilerin kendine madde getirmesini sağlamak. Uzmanlar, "Eroin krizine giren kişinin konuşacak dermanı yoktur, burnu akar, göz bebeklerinde büyüme olur, aşırı terler, ishal olur ve kasları ağrır" diyor.
Taburcu oluyorlar ama... Hasta, terapiler dahil 15-20 gün hastanede kaldıktan sonra taburcu ediliyor. Ancak asıl sorun, bundan sonra başlıyor. Önemli olan bağımlının aynı ortama dönmesini engellemek. Bunun için doktor aileyle irtibat halinde oluyor. Kişi beş yıl süreyle herhangi bir madde kullanmadığında bırakmış sayılıyor. Ama her zaman yeniden başlama tehlikesi altında yaşıyor.
Ara istasyonlar olmalı Tedavinin yarım kalması, kişinin taburcu olduktan kısa bir süre sonra uyuşturuya başlamasının önemli bir nedeni gidebileceği "ara istasyonların" bulunmaması. Bağımlı, hastaneden çıktıktan sonra normal insanların arasına karıştığında dışlanıyor. Yapılması gereken, toplum içine kademe kademe geçirilmesi. Uzmanlar bunun sanatsal faaliyetlerin öğretildiği, meslek edindiren "ara istasyonlarla" sağlanabileceğini düşünüyor.
'Ömür boyu sürer' Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Musa Tosun, tedavi olan kişinin uyuşturucuya başlamamasının nadir rastlanılan bir durum olduğunu vurguluyor. "Bağımlılık bir defa oluştuğunda ömür boyu sürer" diyen Tosun şu bilgileri veriyor: "Bir kişi bağımlı oldu mu, o maddeyi bıraksa bile ömür boyu bağımlı olduğunu kabul etmeli. Kullandığı anda bağımlılık ortaya çıkar. Bağımlılığın en iyi tedavisi hiç madde kullanmamaktır. Tedaviden sonra yeniden başladıysa hiç karamsarlığa kapılmamalı. Bu, madde bağımlılığın tabiatında var. Hastalara nüks önleme programları uygularız. Bağımlı, tedavi olduktan sonra belli aralıklarla takibe alınır ve terapi programlarına katılır."
Krize giren bebek Bağımlılığı ortaya çıkartan genetik özelliklerin bulunduğunu belirten Tosun, nedenlerini şöyle açıklıyor: "Çocuğun anne babası alkol kullanıyorsa, onun alkol bağımlısı olma riski diğerlerinden fazladır. Ayrıca eroin bağımlısı bir anne hamileyken eroini kullanmaya devam ettiği için çocuk doğduğunda bağımlı olabiliyor. Annenin kanındaki eroin çocuğa da geçtiği için doğmadan bağımlı olabiliyor. Doğduktan 7-8 saat sonra eroin krizi başlıyor ve ölebiliyor. Bebeklere de yetişkinlerdeki gibi ilaçlarla eroin tedavisi yapılıyor."
'Suçlamayın' Ailelerin çocuklarını haksız yere suçlamaması gerektiğini söyleyen Musa Tosun, "Modern çağın getirdiği en büyük problemlerden biri ailenin çocuğuna vakit ayıramaması. Anne-babada bulamadığı bilgiyi, paylaşma duygusunu dışarda arkadaşlara yönelerek araması, çocuğu madde bağımlılığına götüren en tehlikeli yol. Paylaştığı kişi madde bağımlısıysa çocuğun bağımlısı olma riski fazla" dedi.