Hamiline çek Cebimden defterimi çıkarttım, küçük el kadar bir defter. İçinde, ara sıra hatırını sorup, sonradan unuttuğum dostlarımın ahı! İçinde, çocukluktan kalan gizli bir aşkın günahı. Saklanması gerektiği zamanlar, kim bilir kaç tanesini yakmıştım böyle defterlerin. Bu sonuncuydu.
***
İnsanlara her sabah mektup yazmaktan, cebimdeki defterleri bile düşünecek halde değildim. Kendime dönüktüm, ülkemin acılarına! Sürtük gecelerde boy göstermeyi, yıllar önce bıraktım. Sadece ölümlerde farkımıza varan derneklere üyeliğim de, formaliteden ibaret. Bir baltaya sap olamayışım, sapsız bir balta bulamayışımdan değil, kaypak olamadığımdan. Canım sağolsun!
***
İnsanca bir yaşam adına bildiri dağıtmaktan yorgun düştüm de, yüreğim bana mısın demedi. İhanet uşaklığını mesleğine tercih edenlerin, şimdi büyük adamların koruması altına girdiğini biliyorum. Gözü olanın gözü çıksın! Onların foyası Türkiye'nin dar zamanlarında ortaya çıktı, şimdi insan içine çıkıp biraz yürüseler, boyaları da akacak!
***
İhanet trenine bilet yetiştiremiyor kondüktörler. İrtica para teklifinde bulunuyor demokrasiye. Demokrasi, istemem yan cebime koy diyor. Hukukun iktidarsızlığından faydalanan demokrasi evrim geçiriyor. Aydınlar yeniden maymun oluyor.
***
Durum böyle olunca, sakalım isyana uzuyor her sabah. Kelimelerin arasına gizlenmiş anarşistleri, sokak aralarına yerleştiriyorum, "Çocukları koruyun" diye. "Öğretmenlerin hakkını savunun, işçinin, memurun, askerin yanında yürüyün" diye. "Mahşere kadar Cumhuriyet" diye haykırıyorum, kalemimi irticanın satın aldığı aydınların gözüne sokuyorum.
***
Bu yazıyı da hamiline yazdım zaten. Bozdurup bozdurup harcasınlar diye!
***
Şimdi senden kalanları Söylemeyi isterdim O en masum yalanları Affetmeni beklerdim