Kadın olmak (2)
Dün, dünyanın en zor şeyidir "kadınolmak!" demiştik! Bugün de kaldığımız yerden devam ediyoruz. Neden mi zor kadınolmak? İşte nedenleri: Kritiklere başlayan kadın, kritikbiryaşa gelmiş demektir. Bütün erkekleri baştançıkarmak isterler. Çevrelerinde baştan çıkmamış tek bir erkek kalmayıncaya kadar harekete devam ederler. Ha! Karşılık verir ya da vermezler. O başka bir mesele. Kendilerinden başka bütün kadınların yeryüzünden yok olmasını isterler. Tamam, tamam. Fazla abartmış olmayalım. Anneleri ya da Feriştah'a benzemesi şartıyla bir arkadaşları kalabilir. Her daim kavgaetmek isterler. E, biraz da haklılar. İnsan havasız ya da susuz yaşayamıyor. Kocalarının zengin, yakışıklı, kültürlü, başarılı, dürüst, güvenilir, sadık ve kılıbık olmalarını isterler. Bu kadar meziyet ama adamın kafasına kakılacak birkaç eksikliğinde olmasını isterler. Anlaşılmaz olmayı, aynı zamanda da anlaşılmayı isterler. Ondan sonra anlayan varsa beri gelsin. Bütün kadınlar tarafından kıskanılmak isterler. Eğer bir ilişkisi bitecekse, bitiren tarafın kendileri olmalarını isterler. Ve olurlar da. Aksi durumda ne yapar ne eder, tekrar bir araya gelirler. Daha sonra kendileri terk ederler. 24 saat alışveriş yapmak isterler. Aslında bu çok önemli bir husustur. Kadınlarınyarısı yokluktan, öteki yarısı ise dükkanların 24 saat açık olmamasından dolayı bu isteklerini gerçekleştiremezler. Hal böyle olunca da gelsin bunalım. Dünyanın merkezi olmak isterler. Cesareti olan bir erkek varsa başka merkezler icat etsin. Hiç olmazsa pişman olma duygusunu tatmış olurlar. Hep otuzluyaşlarda kalmak isterler. Nitekim de kalırlar... Kadınlar asla haksız değildir. En haksız olduğu konuda bile "kendimegörenedenlerimvar" der. Tabiatta kadınlara karşı son sözü söyleyebilecek tek bir doğal yapı vardır: Yankı! Kadınlar kendileri için neler verildiğine değil, onlar için nelerden vazgeçildiğine bakarlar.