159'dan 301'e
Ben de Cemil Çiçek gibi düşünüyorum ve Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301'inci maddesiyle ilgili sorunun, uygulamadan doğduğu kanaatini taşıyorum. 159'uncu madde, zaman içinde birçok değişikliğe uğradı. Önce, cezanın üst sınırı 6 yıldan 3 yıla indirildi; daha sonra (3.8.2002'de) hepimizin yoğun çabası sonucunda "tahkirvetezyifkastıbulunmaksızın,sadeceeleştirmekmaksadıylayapılanyazılı,sözlüveyagörüntülüdüşünceaçıklamalarıcezayıgerektirmez" ibaresi eklendi. Aynı madde 30.7.2003'te yeniden elden geçirildi. Cezanın alt sınırı 1 yıldan 6 aya indirildi ve son fıkra biraz değiştirilerek "Tahkir,tezyifvesövmekastıbulunmaksızın,sadeceeleştirmekmaksadıylayapılandüşünceaçıklamalarıcezayıgerektirmez" şekliyle muhafaza edildi. Yeni Türk Ceza Kanunu'nda 159'uncu madde 301'inci madde oldu. Bu arada "tahkirvetezyif" gibi içtihada yerleşmiş kelimeler, "aşağılama" sözüyle karşılandı. 4. fıkra "Eleştiriamacıylayapılandüşünceaçıklamalarısuçoluşturmaz" olarak düzenlendi. Adalet Komisyonu, 4'üncü fıkrayı metinden çıkartmıştı. Yoğun itirazlar sayesinde, bir önerge ile, Genel Kurul müzakereleri sırasında, 4. fıkra yeniden ilâve edildi.
***
Sevgili meslektaşlar... Bu madde doğru uygulanırsa, Elif Şafak'ın hapse girmesi mümkün değil. Koparılan kıyameti, doğrusu abartılı buluyorum. Hele bugüne kadar sus pus oturanların "özgürlüksavaşçısı" gibi ortalara dökülmesi, bana çok gayrisamimi geliyor. Ve düşünüyorum: Zor zamanlar avdet ederse, acaba arkadaşlarımız, hürriyetlerden yana tavırlarını koruyacaklar mı? Yoksa, bizim gibi samimi demokratları gene aşağılayacaklar mı?