301'lik vaziyetler
Yazarlar gazeteciler TCK madde 301'den yargılanıyorlar. İktidar cephesi ise maddeyi savunuyor: ABbizimmaddeyeitirazediyoramaaynımaddelerdenonlardadavar. Çocuk mu kandırıyorsunuz yahu? Bir ceza kanunu maddesi, hukuka, ifade özgürlüğüne, insan haklarına ve genel demokratik kazanımlara aykırı mıdır, değil midir, diye bakmak gerekmez mi? Avrupa'da var mı, yok mu, diye bakmanın mantığı olabilir mi? Kötü bir madde Avrupa'da varsa bile bizde olmasa daha onur verici bir atmosfer yaratmış olmaz mıydık?
***
"301" şeklinde ünlenen bu maddeyi bendeniz daha ilk günden itibaren eleştirmiştim. Hani şu bizim anlı şanlı basın duayenleri, 301 gelip de kapıya dayandığında, "Vallahikusurabakmayınbizuyumuşuz" diye özeleştiri yaptıklarında yani...
***
Fakat bendeniz 301'e karşı farklı bir taktik geliştirdim. 301'e girecek konulara pek bulaşmıyorum. Bir tarafta ulusalcılar, öteki tarafta kızıl elmacılar, öteki tarafta milliyetçiler, daha öteki tarafta kanunları kılıç gibi kullanmaya hazır bürokrasi varken, üç beş vicdanının sesini dinleyecek hakim ve savcıya güvenerek boynumu giyotinin altına sokmam... Sokanlara da karışmam, kendi bilecekleri iştir.
***
Bana korkak diyebilirsiniz. Hiç gocunmam. Korkma duygusu bizatihi "akla" ilişkin bir veridir. Ama şimdi de eleştiriyorsun zaten derseniz, tabii ki eleştireceğim, anlayan anlayacak, vicdanımın ve beynimin sesini dillendireceğim ama o kadar işte... Kusura bakmayın donkişotluk yapmam.
***
Birgün ağzımdan bir laf kaçar da, 301'den ceza vermeye falan kalkışırlarsa da, ortalıktan tüyerim, kodese falan giremem. Şimdiden haber veriyorum, firarederim, boşuna böyle kofti işlerle uğraşmasınlar. Sağlık sebeplerim var, klostorofobim kodese karşı!