Antalya Festivali'nden izlenimler Cannes Film Festivali'ne gitmeyi hep arzu ettim. Işıklar, sanatçılar ve "RedCarpet"(KırmızıHalı) olayı oldum olası ilgimi çekmiştir. Bu yüzden, Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel'den Altın Portakal Film Festivali için davet alınca, hiç tereddüt etmedim. Üstelik Türel, sevip, takdir ettiğim bir belediye başkanı; Antalya'nın da en güzel mevsimi... Uçaktan iner inmez yüzüme çarpan o sıcak ve rutubetli havayı hissedince, "Senöylesan" diye geçirdim içimden. İstanbul'da havalar iyice serinlediği için, "Neolurneolmaz" diye bir çift çizme bile getirmiştim yanımda. Sıcağın yanı sıra, rutubet, tahammül edilir gibi değil ama, hiç değilse Eylül ayında akşamları serinliyor Antalya.
***
Gelelim ilk geceye... açılış... Tam önümdeki sırada festival dolayısıyla ülkemizde bulunan yabancı şöhretler: FayeDunaway,"Şeytanınavukatı" filminin yönetmeni TaylorHackford,"DamdakiKemancı" filminin arkasındaki isim NormanJewison, bir çok film ve TV dizisinin yaratıcısı JohnIrvin, 2006 Emmy'de "Eniyikadınoyuncu" ödülünü alan aktris HelenMirren. Maalesef yabancı konuklarımızın bazılarının valizleri uçaktan çıkmamış; fakat, onlar bunu anlayışla karşılamışlar: "BirdefadaCannes'dabaşımızaböylebirolaygelmişti" diye teselli bile etmişler bizimkileri. Kulağımıza çalınanlara göre, MHP, festivali sabote etmek istiyormuş. Hatta, Türk Hava Yolları'na sürekli bomba ihbarı yapılıyormuş. Bu yüzden uçaklar aranıyor; geç kalkıyor. Yabancı konukların bagajlarının gelmemesi de, bu arama telâşından kaynaklanmış. Koskoca bir partiyi suçlamak istemem ama, Antalya'da kanaat bu merkezde. Aslında, MHP'nin derdinin Altın Portakal'dan ziyade Türk Kurultayı olduğunu düşünüyorum. Alparslan Türkeş'in mirası olan Türk Kurultayı, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Tacikistan, Moğolistan ve KKTC'nin başkanlarının katılımıyla, Antalya'da toplandı. Hadiseyi Tayyip Erdoğan sahiplendi. AK Parti, önemli bir kadroyla Antalya'ya geldi. Kısacası bir yandan Altın Portakal, bir yandan Uluslararası bir mahiyet arzeden Avrasya Film Festivali, bir yandan da Türk Kurultayı... hepsi Antalya'da. Menderes Türel'in iki ayağı bir pabuca girdi sanmayın; maşallah her şeye yetişiyor. Hatta, bizi Antalya'nın ünlü 7 Mehmet Lokantası'nda ağırlayacak zamanı bile buldu. 7 Mehmet'te mutlaka, bir nevi mantı, köfte ve nohut çorbası olan kulaksızı yemelisiniz. Antalya usulü piyazı (içinde tahin oluyor) ve kabak tatlısını da ihmal etmeyeceksiniz. Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel'in davetinde bir avuç insandık: Korhan Abay, Yılmaz Erdoğan, Leyla Umar, Türel'in eşi Ebru Hanım ve bir iki belediye görevlisi. Yılmaz Erdoğan, babası Nazım Beyle gelmişti. Espri kabiliyetini babadan almış besbelli. Nazım Erdoğan (onun da ismi Nazım Hikmet'ten geliyor), Hakkârili; emekli öğretmen. Kendisi Hakkâri'de çalışırken, çocuklarını daha iyi bir gelecek için Ankara'da okutmuş. Onların önünü açmış. Nazım Bey'in boğazından eşini anmadan lokma geçmedi. -Çokdüşkünsünüzgalibahanımınıza. -Yenidenevlenecekolsam,geneonuseçerdim. -Pekisadeceyemekyerkenmihatırlarsınızkarınızı? -Birayışığınaçıkıpbakayım...Aklımagelecekmi? (Gülüşmeler) -YılmazErdoğandaevlendiMustafaErdoğan'ınardından.Acabahangigelinitercihedersiniz?GülbenErgenmi,yoksaBelçimBilginmi? -Elkızlarıarasındanedentercihyapayımki. (Gülüşmeler) -YılmazBeyesprikabiliyetinisizdenmialdı? O sırada lâfa Yılmaz Erdoğan girdi: -Herhaldeöyleolduama,mavigözlerinibanavermedi. -Onlarakıyamadım...
***
İlk gecenin biraz dedikodusunu yaptık: -NeydisunucuOktayKaynarcaileŞebnemDönmez'inhali.Hepellerindekimetindenokudular.Üstelikİngilizcelerihiçyok.Kelimelerinkafasınıgözünüyararakkonuştular. -BiraraAntalya'damıyız,Hindistan'damıyızdiyeşaşırdık.Bollywood'dansevgilerledansgrubutam45dakikadansetti.Türkiyeileneilgisivar? Organizasyona Antalya Belediye Başkanı karışmıyor, yetki tamamen TÜRSAK Vakfı yönetiminin elinde. Mutlaka herkes çok gayretli ve iyi niyetli. Ama, belki biraz daha fazla istişare etmeye ihtiyaçları var.