Geçen hafta salı günü Diyarbakır'da meydana gelen ve çocuklarla kadınların hayatına mal olan hain saldırı, hepimizi çok üzdü. Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne uzanan iç ve dış mihrakları hepimiz kınıyoruz, kanımızın son damlasına kadar da asla vazgeçmeyeceğiz bundan. Bu olaylarda en fazla yorulan, canını ortaya koyan polis teşkilatımıza müteşekkiriz. Olayların aydınlatılmasında kriminal ekiplerin çalışmaları kadar bomba imha ekiplerinin çalışmaları da önemli ve artık çok kritik bir noktada olduklarını biliyoruz. Bu tür olaylarda nereden nereye geldiğimizi anlatmak için sizlere çok çarpıcı bir bilgi aktarmak istiyorum. Daha önce çok önemli bir bakanlık yapmış bir siyasetçinin bize anlattığı olay, 1977'de geçiyor. O zamanlar, Güneydoğu'da bir ilimizin EmniyetMüdürlüğü'ne atanmış yine bugün çok önemli bir görevde olan bir siyasetçiye gönderilen bir kolinin içinde bomba olduğu sa ptanıyor. Neyse ki erken teşhis yapıldığı için suikast gerçekleşmiyor ama, bombayı imha etmek için de o dönemde polis teşkilatında bir birim veya uzman yok. O yüzden, İngiltere'den bomba imha uzmanı 3 kişi Ankara'ya getirtiliyor. HacettepeÜniversitesiÇocukBölümü tamamen boşaltılıyor ve koli paketinin tüm açılardan onlarca röntgeni çekiliyor ki; içindeki bombanın tellerinin bağlantıları ve mekanizması tespit edilebilsin. Uzun çalışmalar sonrasında hangi tellerin kesileceği belirleniyor ve uzmanlar kolinin doğru yerinden açtıkları delikten içeri gerekli aletleri sokarak telleri kesip, bombayı devre dışı bı rakıyor...